Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

13 yaşında eline aldığı usturayı 64 yıldır bırakmıyor

ÇORUM’UN ALACA İLÇESİNDE YAŞAYAN 77 YAŞINDAKİ BERBER, 13 YAŞINDA BAŞLADIĞI MESLEĞİNİ 64 SENEDİR AŞKLA SÜRDÜRÜYOR.

ÇORUM’UN ALACA İLÇESİNDE YAŞAYAN

Çorum’un Alaca ilçesinde yaşayan 77 yaşındaki berber İsmet Yaydemir, 13 yaşında başladığı mesleğini 64 senedir aşkla sürdürüyor.

Çorum’un Alaca ilçesinde yaşayan 77 yaşındaki İsmet Yaydemir, berberlik mesleğini devam ettiriyor. 13 yaşındayken çırak olarak berberliğe başlayan Yaydemir, mesleğini 64 yıldır aşkla yapıyor. Çok sevdiği berberlik mesleğini ilçede 1963 yılında açtığı dükkanında sürdüren Yaydemir, çok sayıda da çırak yetiştirerek mesleğe kazandırdı. Kısa bir süre kolonya imalatçılığına başladığını ancak başarısız olduğu için mesleğine devam ettiğini kaydeden Yaydemir, berberliği çok sevdiğini ve yaşına rağmen dükkanında devam ettiğini dile getirdi.

“Hiç ara vermeden devam ediyorum”

Mesleğe başladığında 5 yıl boyunca vatandaşları tıraş etmek için köy köy gezdiğini anlatan Yaydemir, “1960’da mesleğe başladım. Çıraklığımın ardından köy traşlarına giderdik. 5 yıl boyunca 15 günde bir köylere gidip oradaki traşları yapıp, yaya olarak dönerdik. Her gittiğimizde 9 kilometre yürürdük. 1963 yılından beri de dükkan sahibiyim. Hiç ara vermeden devam ediyorum. Bu yıllar içinde çok fazla çırak yetiştirdim. 5-10 tanesi mesleği yapıyor, diğerleri başka işlerle uğraşıyorlar” dedi.

“Bizim başladığımız yıllarda sadece 5-6 berber vardı”

Çıraklarını yetiştirirken ahlaklı birey olmalarını sağlamaya çalıştığını dile getiren Yaydemir, “Bizim başladığımız yıllarda sadece 5-6 berber vardı. Meslek çok canlı değildi. Daha sonra berberler çoğalmaya başladı. Mesleğimiz çok güzel bir meslek. Gençlere, yanımdaki çıraklarıma hep ‘Burada duyduğunuz burada kalacak’ diye öğüt verirdim. Buradaki sözleri başkasına aktarmasınlar, başka bir yerde duydukları sözleri de burada anlatmasınlar diye söylerdim. Çırağa ‘Elin neredeyse gözün orada olacak, aklın da orada olursa bu işi başarırsın’ derdim. Bunları dinleyenlerin hepsi başarılı oldu” diye konuştu.

“Ustamın bizlere katkısı çok büyük”

Yaydemir’in çırak olarak yetiştirdiği 69 yaşındaki Yılmaz Karakaş, “İlkokulu 1968’de bitirdim ve köyden Alaca’ya geldik. Babam fakir olduğu için okulu devam ettiremedim. Daha sonra bizi zanaata yönlendirdiler. Daha sonra ustamın yanında çırak oldum. Ustalar aldıkları çırakları denetler, herkesi de çırak olarak almazlardı. ‘Bu çocuk biraz yanımızda kalsın, onu denetleyelim, ondan sonra değerlendirelim’ derlerdi. Ustam da bu değerlendirmeyi yapıp bizi yanına aldı. 2 sene beraber çalıştık, hem bize sanat yönünden hem de sosyal yönden çok güzel katkıları oldu. İnsan her şeyi anne-babasından öğrenemiyor. İyi ustaları olursa insanlığı, karakteri, davranışları daha iyi öğrenir. Onun için katkısı çok büyük. Bizi hayata hazırlayarak önümüze çıkan engelleri aşmamıza çok büyük faydası olmuştur” şeklinde konuştu.