Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

15 Temmuz darbe girişimine psikolojik bakış

YAŞAR ÜNİVERSİTESİNDE ‘15 TEMMUZ DEMOKRASİ VE MİLLİ BİRLİK GÜNÜ’ ANMA ETKİNLİKLERİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ.

YAŞAR ÜNİVERSİTESİNDE ‘15 TEMMUZ

Yaşar Üniversitesinde ‘15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’ anma etkinlikleri gerçekleştirildi. İnsan ve Toplum Bilimleri Fakülte Dekanı ve Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Çetinkaya “Psikolojik Doğurguları Bakımından 15 Temmuz Darbe Girişimi” başlıklı seminerde darbe girişiminin psikolojik sonuçlarını anlattı.

Yaşar Üniversitesi “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” anma etkinlikleri Selçuk Yaşar Kampüsü’nde gerçekleştirildi. Etkinlik, demokrasi şehitleri ve gazilerine saygı duruşu ile başladı. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aylin Güney Gevrek’in açılış konuşmasının ardından, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakülte Dekanı ve Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Çetinkaya “Psikolojik Doğurguları Bakımından 15 Temmuz Darbe Girişimi” başlıklı seminer verdi.

Anma etkinlikleri kapsamında Bilim Kültürü Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Erman Kaplama’nın “İyi Yönetim İlkeleri ve 15 Temmuz Darbe Girişimi” başlıklı programı da Yaşar Üniversitesi Radyosu’nda yayınlandı. Ayrıca, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü kapsamında fotoğraf sergisi ile kitap ve makale sergisi de açıldı. Yaşar Üniversitesi Cep Sineması’nda üç farklı belgesel gösterimi yapıldı.

“Demokrasi, haklarımızın ve adaletin teminatıdır”

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aylin Güney Gevrek, vatan uğruna canlarını feda eden tüm şehitleri rahmetle andığını söyleyerek, “15 Temmuz, yalnızca bir direnişin değil, aynı zamanda bir dirilişin sembolüdür. Milletimizin, demokrasiye olan bağlılığı ve milli iradeye duyduğu saygı, tüm dünyaya örnek teşkil etmiştir. Bu direniş ruhunu ve milli birliği canlı tutmak, hepimizin ortak sorumluluğudur. Milli birlik ve beraberlik, toplumumuzun temel taşıdır. Farklılıklarımızı zenginlik olarak kabul etmeli, ortak değerlerimiz etrafında kenetlenmeliyiz. Bu bilinçle, her ferdimizin ülkemizin bir yapıtaşı olduğunu unutmamalı ve aidiyet duygumuzu güçlendirmeliyiz. Ancak bu şekilde, geleceğe sağlam adımlarla ilerleyebiliriz. Demokrasi, milletin iradesinin en yüce değer olduğunu vurgulayan bir sistem olmakla birlikte özgürlüklerimizin, haklarımızın ve adaletin teminatıdır. Vatanımızı bu bilincin temellerine inşa eden Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ışığında, milli birlik ve demokrasi yolunda ilerleyerek, ona her zamankinden daha çok sahip çıkarak bu doğrultudaki çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz” diye konuştu.

15 Temmuz’a psikolojik bakış

İnsan ve Toplum Bilimleri Fakülte Dekanı ve Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Çetinkaya, 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin psikolojik etkilerini anlattığı seminerde şunları söyledi: “Bu olay, Türk halkının sarsılmaz ruhunun ve demokrasiye olan bağlılığının bir kanıtıdır. Halkın direnişi ve milli iradeye sahip çıkması, darbenin başarısız olmasında kilit rol oynadı. Tüm darbe girişimlerinde olduğu gibi 15 Temmuz olayı sırasında ve sonrasında olanlar toplumun tüm kurumlarını derinden etkilemiştir. Bu olay sonrasında toplumda bazı psikolojik etkiler gözlemlendi. Darbe girişimi, birçok kişi için travmatik bir olaydı. Şehir sokaklarında tankların ilerlemesi, savaş uçakları ve helikopterlerin sesi ve bombalar ve silah sesleri korku ve kaos ortamı oluşturdu. Sivil bireyler insanların yaralandıklarına, öldüklerine tanıklık etti. Birçok kişi anksiyete, aşırı tetikte olma ve kâbuslar gibi travma sonrası stres bozukluğu belirtileri yaşadığını bildirdi. Darbe girişiminin bastırılmasının ardından, toplumda bir birlik ve dayanışma duygusu güçlendi. Birçok kişi, bu süreci milli birlik ve beraberlik duygusunu pekiştiren bir deneyim olarak yaşadı. Darbe gecesi ve sonrasında, sosyal medya önemli bir bilgi kaynağı ve duygusal destek aracı olarak kullanıldı. Bu, bazı bireylerde bilgi kirliliği ve yanlış bilgilendirme nedeniyle ekstra strese yol açtı. Olayın tekrarlanma olasılığına karşı duyulan tedirginlik, bireylerde uzun süreli kaygı durumlarına neden oldu. Hükümet, darbe girişiminden etkilenenlere psikolojik destek sağlamak için danışmanlık hizmetleri ve travma hakkında kamu bilinci kampanyaları gibi çeşitli programlar başlattı.”

Prof. Dr. Çetinkaya, “Bize düşen en önemli görev, şehitlerimizin ve gazilerimizin emaneti olan bu güzel vatanı, demokrasiye ve milli iradeye olan bağlılığımızla korumak ve gelecek nesillere daha güçlü bir Türkiye bırakmaktır” dedi.