İstanbul’da 38 yıl kütüphanecilik mesleğini yaptıktan sonra emekli olan ve memleketi Yozgat’a baba evine dönen Selahattin Öztürk, meslek hayatı boyunca biriktirdiği kitap ve dergilerle evini kütüphaneye çevirdi.
İstanbul’da 38 yıl boyunca süren kütüphanecilik mesleğinden bir süre önce emekli olan Selahattin Öztürk (60), doğup büyüdüğü memleketi Yozgat’ın Fatih Mahallesi’ndeki baba ocağına geri döndü. 1982-86 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Kütüphanecilik Bölümünden mezun olduktan sonra aktif meslek hayatına başlayan Öztürk, ilk görev yeri olan TDV İslam Araştırmaları Merkezi Kütüphanesinde 25 yıl boyunca kütüphanecilik hizmetini sürdürdü. Daha sonra eserlerin dijital ortama aktarılması projelerinde proje sorumlusu olarak çalışan ardından 2017 yılında İstanbul Zeytinburnu Belediyesi Millet Kıraathanelerinde 7 yıl kütüphanede görev yapan Öztürk, 2023 yılının Eylül ayında memleketi Yozgat’taki baba evine dönüş yaptı.
Hayatını kitaplara adayan ve 38 yıl boyunca biriktirdiği binlerce kitap ve dergi ile baba ocağına dönen Öztürk, evinin bir bölümünü kütüphaneye dönüştürmeye karar verdi. 18 ila 20 bin arasında kitap ve dergiden oluşan kütüphanesine gözü gibi bakan Öztürk, kütüphanesini vatandaşların istifadesine sunmak ve toplumda okuma alışkanlığını yaygınlaştırmak için harekete geçti. Emekli olduktan sonra baba ocağında dijital arşivini kullanarak çalışmalarını sürdüren Öztürk, kitap ve dergilerinin vatandaşın hizmetine sunulabilmesi için daimi bir yere ihtiyacı olduğunu ve bu yönde çalışmalarının sürdüğünü de söyledi. Emekli olmasına rağmen kitaplarla gönül bağını koparmayan Öztürk, kütüphanedeki kitap ve dergilerin sayısını da artırmaya devam ediyor.
Kütüphanesinde 20 bine yakın kitap ve dergi bulunuyor
Kütüphanesinin zengin içerikli kaynaklardan oluştuğunu ve 20 bine yakın eserin bulunduğunu belirten Öztürk, “1982-86 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Kütüphanecilik Bölümünü okudum. Bölümün son sınıfında da aktif meslek hayatıma başladım. İlk görev yerim TDV İslam Araştırmaları Merkezi Kütüphanesi oldu ve burada 25 yıl kütüphanecilik hizmeti yaptıktan sonra emekli oldum. Daha sonra sayısallaştırma kavramıyla birlikte ülkemizde başlayan bir yapı içerisinde firma koordinatörü olarak binlerce cilt eserin dijital ortama aktarılması projelerinde proje sorumlusu olarak çalıştım. 2017 yılında da Zeytinburnu Belediyesi Millet Kıraathaneleri koordinatörlüğüne başladım, 7 yıl gibi bir süre burada kütüphanede çalıştıktan sonra Yozgat’a baba ocağına dönüş kararı aldım. Baba ocağıma getirdiğim kütüphanemde 8 ila 10 bin arasında değişen kitap, 8 bin farklı dergi var. Koleksiyonumda toplamda 18-20 bin arası kitap ve dergi bulunuyor ve bunlar hemşerilerimizin hizmetine sunulacak” dedi.
“Kitabı sevmeyen kişinin bu mesleği yapması mümkün değil”
Kitap sevgisinin mesleği ile olan ilişkisinden bahseden Öztürk, “Kütüphanecilik mesleğini yerine getirdiğim için kitabı sevmeyen kişinin bu mesleği yapması pek doğru olmuyor. Mesleğe başladığım günden beri hatta fakültenin son sınıfında Osmanlıca kitaplarıyla başlayan bir birikim. Kütüphanelere kitap alırken kendimize de aldığımı yayınlar ve bir kısmı da yayıncılardan gelen bağışlarla oluşan bir koleksiyon. Kitap sevgisi bende meslekle de bütünleşik bir şekilde yürüdü. Makale ve kitap çalışmalarım da olduğu için bir kısım eserler akademik çalışmaya zemin hazırlayacak kaynak eserlerden oluşmakta. Onun dışında epeyce bir kısmı da herkesin okuyabileceği türden araştırma, inceleme, roman, öykü, şiir kitaplarından oluşuyor” ifadelerine yer verdi.
“Vatandaşların kitaplardan istifade edebileceği daimi bir yere ihtiyaç var”
Kitaplarını Yozgatlı vatandaşların kullanımına açmak istediğini ve bunun için de daimi bir yere ihtiyacının olduğunu söyleyen Öztürk, “Burası babamdan kalan bir ev kütüphanesi ama burayı merkezde bir yerde herkesin kolayca ulaşabileceği ve 24 saat hizmet verebilecek bir yapıda yer arayışımız devam ediyor. Yozgat’a yeni bir il halk kütüphanesi yapılmakta, o bina içerisinde bakanlığımızla yapılan görüşmelerde bir yer tahsis edilirse orada, yoksa belediye başkanımızla yapacağımız görüşmelerde semt konaklarının bir tanesinde yer talebim olacak. Uygun görülürse bu eserlerin yarıya yakını orada hizmete sunulacak” şeklinde konuştu.