Diyarbakır’da, Kobani Davası’na ilişkin bir araya gelen DEM Partililer basın açıklamasında bulundu.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Diyarbakır İl Başkanlığı üyeleri, bir AVM önünde açıklama yapmak için toplandı. Güvenlik önlemi alan polis ekipleri, partililere Diyarbakır Valiliği’nin dün aldığı eylem ve etkinlik yasağı kararını hatırlatarak, müzakere sonucu açıklama yapıldı. Açıklamayı yapan DEM Parti Diyarbakır İl Başkanı Abbas Şahin, Kaboni Davası’na ilişkin, “Türkiye demokrasisi için, demokratik bir cumhuriyet için mücadele edeceğiz. Bu kararı verenler çok iyi bilsin ki, halklarımız için o günler uzak değil. O günlerin mücadelesini daha kararlı bir şekilde yürüteceğimizin sözünü veriyoruz” dedi.
Partililer, ardından il binasına geçerken, Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen Kobani Davası’nda tutuklu kaldığı süre göz önüne alınarak tahliyesi kararlaştırılan Gültan Kışanak ile Kobani Davası’nda 10 yıl hapis cezası alan Mardin Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ahmet Türk, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkan Ayşe Serra Bucak Küçük ile birlikte DEM Parti Diyarbakır İl Başkanlığı’nı ziyaret etti.
Kışanak, yaptığı açıklamada “Kobani aslında bir insanlık davasıydı, bir vicdan davasıydı. O zaman herkes, Kobani’de insanlığa, vicdana, onura sahip çıktı. Sonrasında bir kumpas davasıyla siyasi operasyonlar yapıldı. Dünkü karar bizim için anlamlı bir karar değildi. Ne hukuki olarak, ne insani olarak, ne vicdani olarak ne de bu ülkenin hakikati gibi zerre kadar geçerli karar değil. Biz biliyoruz ki, oradaki arkadaşlarımızın her biri halklarımızın barışı için, özgürlüğü, demokrasi için yaşadılar. Bunun için nefes aldılar. Bugün de cezaevlerinde aynı direnişi sürdürüyorlar. Hep beraber mücadele edeceğiz” diye konuştu.
Mardin Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ahmet Türk ise, “Kobani kumpas davası, Kürt halkını sindirmeye, susturmaya, Kürt halkının kazanımlarını ortadan kaldırmaya yönelik bir siyasi dava olarak karşımızda duruyor. Biliyoruz ki geçmişten bugüne kadar Kürt halkının kazanımlarını yok etmek için adeta ırkçı, milliyetçi, bir anlayışla karşı karşıyayız. Şunu bilmenizi istiyoruz, ne yaparlarsa yapsınlar, bu halk asla başını eğmeyecek. Özgürlüğü için, demokratik geleceği için, Kürt halkının özgür geleceği için mücadeleyi sürdürecek. Yüreğimiz buruk. Çünkü yoldaşlarımız halen içeride. Ama biz özgür ve demokratik gelecek için bugün dünden daha fazla örgütlü ve inançlı bir şekilde mücadele edeceğiz.”