Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

“Afetler Milli Güvenlik meselesidir”

COĞRAFYA EĞİTİMCİLERİ TARAFINDAN İSTANBUL’DA DÜZENLENEN 6. ULUSLARARASI COĞRAFYA EĞİTİMİ KONGRESİ SONUÇ BİLDİRGESİ YAYINLANDI.

COĞRAFYA EĞİTİMCİLERİ TARAFINDAN İSTANBUL'DA

Coğrafya eğitimcileri tarafından İstanbul’da düzenlenen 6. Uluslararası Coğrafya Eğitimi Kongresi sonuç bildirgesi yayınlandı.

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Eyüp Artvinli ve İstanbul Milli Eğitim Müdürü Doç. Dr. Murat Mücahit Yentür’ün Kongre Başkanlığını üstlendiği kongrede ‘Afetler ve Afet Eğitimi’ tüm yönleriyle masaya yatırıldı. Dünyadan başta Japonya olmak üzere birçok bilim insanının katıldığı Uluslar arası kongrenin sonuç bildirgesi yayınlandı. Sonuç bildirgesinde afetlerin ‘Milli Güvenlik’ meselesi olduğu ve toplumun her kesiminin bu konuda eğitilmesinin önemine dikkat çekildi.

“Neden afet risklerini azaltma eğitimi?”

“Afetler, ne zaman gerçekleşeceği kestirilemeyen olaylar olsa da aldığımız eğitim sayesinde bu olayların etkilerini azaltabiliriz. Japonya başta olmak üzere bunu başarmış birçok ülke vardır. Afet risklerini azaltma eğitimi, herkes için gerekli olmasına rağmen ne yazık ki çok az kimsenin “yapılacaklar” listesindedir. Çünkü “herkes için” olan bir şeyin bizim de başımıza gelebilecek olma ihtimalini düşünmek bile istemeyiz. Coğrafya Eğitimcileri olarak, erken yaş gruplarından itibaren toplumun tüm fertlerini kapsayan çok boyutlu bir afet risklerini azaltma eğitimi stratejisi ile toplumsal direncimizin daha kolay ve kalıcı şekilde artırılmasının “en az maliyetle” mümkün olabileceğine önemle vurgu yapmak istiyoruz”

“Afetler Milli Güvenlik meselesidir”

“Türkiye, coğrafi konumu nedeniyle çeşitli doğal ve beşerî kaynaklı afetler bakımından yüksek risk taşıyan bir ülkedir. Deprem, sel, heyelan, orman yangınları ve kuraklık gibi afetler, ülkemizin her bölgesini farklı düzeylerde tehdit etmektedir. Bu konu can kaybı, ekonomik, sosyal, psikolojik kayıplar açısından bir Milli Güvenlik meselesidir. Bu nedenle Coğrafya Eğitimcileri olarak, afet eğitiminde milletimizin her kesimine yönelik bilinçlendirme ve eğitim çalışmalarının, milli güvenliğimizin ve sürdürülebilir kalkınmamızın en az maliyetli, en kolay, en ideal, en sağlam ve en etkili yolu olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyoruz”

“Türkiye’nin afet eğitiminde güçlü yanları”

Türkiye, yakın yıllarda yaptığı değişiklikle afetler konusunu farklı kurumların bireysel sorumluluğunun yanında merkezi olarak AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı) gibi ulusal çapta güçlü bir kurum altında toplamıştır. AFAD, afet öncesi, sırası ve sonrasında koordinasyon sağlayarak milletimizin bilinçlenmesi ve afetlere karşı hazırlıklı olmasında merkezi bir rol üstlenmiştir. Türkiye’de toplumsal dayanışma kültürü oldukça güçlüdür. Afet anında insanlar ve sivil toplum kuruluşları, yardım ve destek için kolayca organize olabilmektedir. Bu kültür, insanların afet sonrası iyileşme süreçlerinde destek alabilmelerini ve toplumumuzun bir arada hareket etmesini sağlamaktadır. Okullardaki Öğretim Programlarında Afetlerin Ağırlık Kazanması: Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nde afetler ve afet eğitimi önceki programlara göre göre daha belirgin şekilde entegre edilmeye başlanmış ve özellikle ilkokul düzeyinden itibaren öğrencilere temel afet bilgisi kazandırılması amaçlanmıştır. Türkiye’nin karşı karşıya olduğu deprem ve çeşitli afet risklerine karşı yapı güvenliğinin sağlanmasında eski binaların güçlendirilmesi, kentsel dönüşüm projelerinin hızlandırılması ve yapı denetim sisteminin yeniden düzenlenmesi, afet risklerini azaltma ve afet anında güvenliğin sağlanması açısından son derece acildir”

Yerel yönetimlerin afet hazırlığı

“Türkiye’de yerel yönetimlerin afet hazırlığı konusunda kapasitelerinin daha fazla geliştirilmesi beklenmektedir. Belediyeler, afet risklerine karşı planlama ve eğitim konusunda daha aktif olmalıdır. Her bölgeye özgü afet planları hazırlanmalı, halkın bu planlar hakkında sürekli olarak bilgi sahibi olması sağlanmalı ve bunları güncel tutuma yolları bulunmalıdır. Bu çalışmaların planlanmasında doğa ve insan etkileşiminin bütüncül bir perspektiften analiz edilmesi önem arz etmektedir” denildi.