Bolu’da dün çıkan yangında ahır, fırın evi ve 2 samanlıkta bulunan toplamda 2 bin adet saman balyası küle dönmüştü. Yeni doğan oğlağın öldüğünü sanan Hülya Deniz, alevlerin arasından kurtarılan oğlağı teslim alınca sevinç gözyaşları döktü. İHA’ya konuşan Hülya Deniz, “Dünyayı o an bana verselerdi umurumda olmazdı, oğlağı gördüm ya orda o bana yetti” dedi.
Yangın, dün öğle saatlerinde Mudurnu ilçesine bağlı Yıldırım Beyazıt Mahallesi’nde Mustafa Denizli’ye ait samanlıkta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, henüz bilinmeyen bir nedenle samanlıkta yangın başladı. Samanlıkta çıkan yangın kısa süre içerisinde büyüdü. Yangının alevleri hemen bitişiğinde bulunan ahır, fırın evi ve diğer samanlığa sıçradı. Ahırda bulunan bir traktör, 16 büyükbaş, ve 7 küçükbaş hayvan vatandaşlar tarafından kurtarıldı.
Gözü gibi baktığı oğlağa kavuşunca mutluluk gözyaşları döktü
Yeni doğan oğlağa gözü gibi bakan Hülya Deniz, yavru oğlağın öldüğünü sandı. Vatandaşlar tarafından sakinleştirilmeye çalışılan Hülya Deniz, alevlerin arasından kurtarılan oğlağı teslim alınca sevinç gözyaşları döktü. Yangın sebebiyle, ahır, fırın evi ve 2 samanlıkta bulunan toplamda 2 bin adet saman balyası küle dönmüştü. Yangın nedeniyle mağdur olan Deniz ailesine çevre köylerden saman balya desteği geldi. Munduşlar Köyü Muhtarı Hakkı Yiğit, köyündeki vatandaşlardan topladığı 500 adet saman balyasını, aileye teslim etti.
“‘Onu babaanneme götürmem lazım’ dedim”
Oğlağı babaannesi Hülya Deniz’e götüren Cansu Deniz, “Birisi oğlağı getiriyordu, onu görür görmez dedim ki, ‘onu babaanneme götürmem lazım’ dedim. Aldım onu hemen kucağıma babaanneme götürdüm. Çok mutlu oldu. Baygınlık geçirirken oğlağı görünce kendine geldi. O an bende çok mutlu oldum duygulandım” diye konuştu.
“Dünyayı o an bana verselerdi umurumda olmazdı”
Kalbinde pil bulunan ona rağmen hayvancılığı son nefesine kadar devam ettireceğini belirten Hülya Deniz, yangın anında oğlağın kendine getiriliş anlarını İHA muhabirine anlattı. Oğlağın yaşadığını görünce çok duygulandığını belirten Hülya Deniz, “Dünyayı o an bana verselerdi umurumda olmazdı, oğlağı gördüm ya orda o bana yetti. Gerçekten torunum ağlayarak getirince duygulandım. Oğlağı görünce çok sevindim. Çocuğum gelmiş kadar sevindim. Bana, ‘hayvancılığı bırak, uğraşma’ diyorlar. Ben bunlara kıyamıyorum. Son nefesimi verene kadar hayvancılığı bırakamam” dedi.