Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Arıcılar yeni sezona hazırlanıyor

ANTALYA’NIN AKSEKİ VE İBRADI İLÇELERİNDE BAL ÜRETİCİLERİ SEZON HAZIRLIKLARINA BAŞLADI. ARILARIN YAŞAM ALANI KOVANLARIN BAZILARI DEĞİŞTİRİLİRKEN, HER KOVANDAKİ ARILAR AYRI AYRI KONTROL EDİLİYOR. HAZIRLIKLARINI TAMAMLAMAYA ÇALIŞAN ARICILAR, KOVANLARINI YENİLEME, KATLAMA İŞLERİNİ YAPIYORLAR.

ANTALYA’NIN AKSEKİ VE İBRADI

Antalya’nın Akseki ve İbradı ilçelerinde bal üreticileri sezon hazırlıklarına başladı. Arıların yaşam alanı kovanların bazıları değiştirilirken, her kovandaki arılar ayrı ayrı kontrol ediliyor. Hazırlıklarını tamamlamaya çalışan arıcılar, kovanlarını yenileme, katlama işlerini yapıyor.

Yayla sezonuna güçlü bir koloni ile girmek ve bal üretmek için son hazırlıklarını yapan arıcılar arılar koloni içerisinde belirli bir sayıya ulaşmasının ardından Mayıs ayının sonlarında sonra yaylaya çıkartılıyor. Yaylada da her yılın mevsimine göre, iklim değişikliklerine göre yağmur, rüzgar veya kurak geçmesine bağlı olarak oluşan ballar Ağustos ayının ortasında hasat ediliyor. Hasadın ardından milyonlarca arı yine Akseki bölgesinde sıcak bölgelere geri getiriliyor.

“40 yıllık arıcı”

Yaklaşık 40 yıldır arıcılık ile uğraşan Muzaffer Arıcı (59), arıların kış sonrası ilkbahar bakımlarını yaparak sezona hazırlandıklarını söyledi. Verimli bir sezon için bakımlarına önemine değinen Arıcı, “Bu bakımlarda arılarımızdaki fazla çerçeveleri sıkıştırıyoruz, eksik balları varsa takviye yapıyoruz. Arılarımız ne kadar sıkışık olursa o kadar iyi yavru atıyorlar. Bahar başlangıçlarında polen de daha iyi geliyor. İnşallah bu sezon tüm arıcılar açısından bereketli bir yıl olur” dedi.

“6’ıncı kuşak”

Arılarını yaz ayında bin 860 metre rakımlı Çimi Yaylası’na çıkardıklarını anlatan Arıca, “Arıcılık benim baba mesleğimdir. Yaklaşık 40 yıldır arıcılık yapıyorum. Arıcılık bize 5-6 kuşaktan beri dedelerimizden atalarımızdan kalan bir meslek. Bizden sonraki nesilsin bu işe devam edip etmeyeceğini bilmiyoruz. Fakat arıcılık bizim genlerimizde vardır. Ömrümüz el verdiği müddetçe arıcılık yapmaya devam edeceğim. Arıcılık olmazsa bizde yaşam olmaz” dedi.

“Mayıs sonunda yaylaya çıkarırız”

Amaçlarının yayla sezonuna güçlü bir koloni ile girmek ve bal üretmek olduğunu dikkat çeken Arıcı, “Arılarımızı Çimi Yaylasına çıkardığımız zaman bir kolonide 40 bin ile 80 bin civarında arı sayısına ulaştırmalıyız ki bize bal verebilsin. Daha düşük kolonilerle yaylaya gittiğimiz zaman bu arılar bizim için verimli olmuyor. Onun için ilkbaharda biraz daha besliyoruz. Biraz daha onun sıcak durmasına veya nektarın bol olduğu yerlere götürüyoruz. Arıların koloni içerisinde belirli bir sayıya ulaşmasının ardından 25 Mayıs’tan sonra yaylaya çıkarıyoruz. Yaylada da her yılın mevsimine göre, iklim değişikliklerine göre yağmur, rüzgar veya kurak geçmesine bağlı olarak bal miktarı oluşur. Hasadı da Ağustos ayının 15-20’ si gibi yaparız. Hasattan sonra yine Akseki bölgesinde sıcak bölgelere getiririz” ifadelerini kullandı.

“200 arı kovanım var”

200 civarında arı kovanının olduğunu söyleyen Arıca, “Çimi Yaylası balının ayrı bir değeri vardır. Bir markadır. Bizim Çimi Yaylası’nın balı kovanda iken sipariş alırız. Ancak ürettiğimiz ballar siparişleri karşılar. Daha Çimi Yaylası balını tezgaha çıkarıp ta satan olmaz” dedi.

“Arıcılık bir şanstır”

Arıcılık mesleğinin bir şans olduğunu anlatan Arıca, “Her sezon bal hasadı aynı olmaz. Her sezon istediğin balı alamazsın. Arıcılık gerçekten bir şans işidir. Bakmışsın o sezon havanın rüzgar, kurak geçmesi bal üretimini etkiler. Geçen yıl normal bir sezon yaşadık. Kovan başına 4-5 kilo gibi hasat yaptık. İsteriz ki kovanlarımız dolsun. Havanın kurak geçmesi, yağmurlu geçmesi. Rüzgar olması, çiçeklerin nektar zamanı ölmesi, kuruması bizim için iyi olmayabilir. Yani tamamen bir şanstır” diye konuştu.

“Arıcılık zor ama zevkli meslek”

İbradı’nın Ürünlü mahallesinde yaklaşık 30 yıldır arıcılık ile uğraşan Mesut Şanlı, ilkbahar bakımları yaparak sezona hazırlandıklarını söyledi. Verimli bir sezon için bakımlarına önemine değinen Şanlı, “Bu bakımlarda arılarımızdaki fazla çerçeveleri sıkıştırıyoruz, eksik balları varsa takviye yapıyoruz. Arılarımız ne kadar sıkışık olursa o kadar iyi yavru atıyorlar. Bahar başlangıçlarında polen de daha iyi geliyor” dedi.

Sezon hazırlıklarını tamamlayarak kovanlarını florası çok iyi olan Akseki’nin Kuyucak Yaylası’na çıkardıklarını ve bal üreticileri olarak sezona iyi hazırlandıklarını ifade eden Şanlı, “Kovanlarımızın bakımını iyi yaptık ve bu yıl bitki florasının çok iyi olduğunu tespit ettiğimiz Akseki’nın Kuyucak Yaylası’na götüreceğim. İnşallah bahar yağmurları iyi geçer ve yaylalarda flora zenginliği oluşur. Oranın Yaylası bal verimi bakımından çok daha fazla. Arılarımız Toros dağlarının kekiğinden tutun da binlerce çeşit bitkiden doğal bal yapıyor. Akseki’nin balı bu bakımdan oldukça kalitelidir” diye konuştu.

Arıcılık mesleğinin oldukça zor fakat zevkli bir meslek olduğunu söyleyen Şanlı, “Onlara çocuk bakar gibi bakıyoruz. Her mevsim ayrı bakımları var. Arılarımızı nüfus bakımından çoğalttık. Kovanlarımızı ikişer kat yaptık. Şu anda 50 kovan arım var. Arıları çoğaltmak önemli değil. İstediğin kadar çoğaltabilirsiniz ama bakımı çok önemli” şeklinde konuştu.

Yayla sezonuna güçlü bir koloni ile girmek ve bal üretmek için son hazırlıklarını yapan arıcılar, arıların koloni içerisinde belirli bir sayıya ulaşmasının ardından arıları başta 1960 rakımlı balı ile meşhur Çimi Yaylası ile, Göktepe, Yarpuz, Bademli, Kuyucak Yaylalarına çıkarıyor. Yaylada da her yılın mevsimine ve iklim değişikliklerine göre oluşan ballar Ağustos ayının ortasında hasat ediliyor. Hasadın ardından milyonlarca arı yine Akseki bölgesinde sıcak bölgelere geri getiriliyor.