Dışişleri Bakanlığı ve Türk Tarih Kurumu tarafından İstanbul Üniversitesi’nde düzenlenen “Cumhuriyetin 100. Yılında Türk Dışişleri: Asırların Diplomasi Birikimi Sempozyumu”na Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, diplomatlar ve elçiler katıldı.
“16 büyük imparatorluk kurmuş Türk milletinin diplomasi tecrübesi elbette çok daha eskilere gider”
Sempozyumda konuşan Bakan Çavuşoğlu, “Dışişleri Bakanlığı olarak temellerimiz, Reisülküttaplığa dayanıyor. Bugünkü kıymetli tebliğlerde bu tarihi arka plan teferruatlı bir şekilde ele alınacak. Reisülküttaplıktan Hariciye Nazırlığına, Hariciye Vekâletinden Dışişleri Bakanlığına uzanan bir gelenekten bahsediyoruz. Bugün Türk diplomatlarının üçüncü katip, ikinci katip ve başkatip unvanlarını hala kullanıyor olması, Reisülküttaplık geleneğinin bir yansımasıdır. Aslında 500. yıldönümü, bizim için bir sembol, bir meşale. Binlerce yıllık tarihinde 16 büyük imparatorluk kurmuş Türk milletinin diplomasi tecrübesi elbette çok daha eskilere gider. Atalarımız, ‘Atılan ok taştan dönmez, giden elçi yoldan dönmez’ diyerek, gönderdikleri elçiye güvenlerini ortaya koymuşlar. ‘Elçiye zeval olmaz’ diyerek, mesaj ne olursa olsun, getirene hürmet göstermişler. Yazılı kaynaklarımız da diplomasinin milli kimliğimizin bir parçası olduğunu gösterir” dedi.
“Türk’ün olduğu her yerde devlet, devletin olduğu her yerde diplomasi var”
Türk’ün olduğu yerde devlet mekanizmasının olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, “Türk’ün olduğu her yerde devlet, devletin olduğu her yerde diplomasi var. Çünkü Türk demek, tarih demektir. Aynı zamanda, kadim medeniyetlere ev sahipliği yapmış Anadolu, diplomasinin doğumuna da şahitlik etti. Tarihteki yazılı ilk barış anlaşması olan 2300 yıllık Kadeş’de bu topraklarda imzalandı. Buraya yarım saat yürüyüş mesafesinde bulunan Arkeoloji Müzemizde sergileniyor. Bir örneği ise New York’ta Birleşmiş Milletler binasında. Bu eşsiz miras ve birikim, günümüzde Türk diplomasisinin dünyada saygı uyandıran kabiliyet ve gücünün de en önemli temellerinden biridir” şeklinde konuştu.
Dışişleri Bakanlığının öncü olduğunu söyleyen Çavuşoğu, “Bugün 260 temsilciliğiyle dünyanın en geniş beş diplomatik ağından birisine sahip; vatandaşına, soydaşına dünyanın her yerinde en geniş hizmeti, en hızlı şekilde verebilen, gelecek okumalarında ve konsolosluk hizmetlerinde yapay zekâ gibi yenilikçi teknolojilerden yararlanan ilk kadın diplomatımız Adile Ayda’nın izini takip eden 79 kadın Büyükelçi ve yüzde 43 kadın genel müdür oranıyla, bu alanda dünyada öncü ülkeler arasında yer alan bir bakanlığız. Hariciye tarihimizin içeride ve dışarıda her geçen gün artan bir ilgiyle izlenmesinin nedeni de budur. İşte hem bu tarihi birikimi idrak etmek, hem de bu yoğun ilgiyi karşılayabilmek için geniş yelpazede faaliyetler hazırladık” ifadelerini kullandı.
“Kurumumuz, aynı zamanda, güvenlik güçlerimizden sonra en fazla şehit veren teşkilattır”
Dışişleri Bakanlığının diplomasi şehitleri verdiğini söyleyen Çavuşoğlu, “Dünya diplomasi tarihine geçen büyükelçiler yetiştirmiş olan kurumumuz, aynı zamanda, güvenlik güçlerimizden sonra en fazla şehit veren teşkilattır. Bir şahsi not düşeyim: Ben lisede öğrenciyken, uluslararası ilişkiler okumaya bu hain saldırılar nedeniyle karar verdim. Bu yıl, Cumhuriyetimizin ilk diplomasi şehitleri Başkonsolos Mehmet Baydar ve Konsolos Bahadır Demir’in şehadetlerinin de 50. yıldönümü. Bu vesileyle; Demokrasi şehidimiz Fatih Rüştü Zorlu’yu, bütün diplomasi şehitlerimizi ve deprem felaketinde kaybettiğimiz Hatay Temsilcimiz Büyükelçi Devrim Öztürk ile memurumuz Gökhan Aytaç’ı rahmetle anıyorum. Türk diplomatı; ASALA,17 Kasım ve PKK gibi alçak terör örgütlerinin saldırılarında ailesini, mesai arkadaşını şehit verdi. Ancak devlete ve millete hizmetten asla geri durmadı” diye konuştu.
“Akil, adil ve erdemli bir küresel güç olarak, Türkiye eksenini inşa edeceğiz”
Bugün de milletten ve tarihten aldıkları güçle vazifelerine devam ettiklerini söyleyen Bakan Çavuşoğlu, “Salgın döneminde 100 binden fazla vatandaşımızın ülkemize dönüşünü sağlayarak, Ukrayna Savaşı’nda soydaşlarımız dahil 18 binden fazla insanımızı tahliye ederek, deprem felaketinde, depremzedelerimize, kurumlarımıza bizzat sahada omuz vererek vazifemize devam ediyoruz. Ukrayna’da barış için tek başımıza kalsak da çabalayarak, savaşın ortasında ön ayak olduğumuz İstanbul Tahıl Anlaşmasıyla küresel gıda krizini engelleyerek vazifemize devam ediyoruz. Şanlı tarihimizi yalanlarla karalamak isteyenlere layık oldukları cevabı vererek, vazifemize devam ediyoruz. Kıbrıs’ta, Doğu Akdeniz’de, Ege’de hakkımızı hukukumuzu savunarak, Büyük Türk Dünyasını Türk Devletleri Teşkilat’ında birleştirerek, soydaşına, akraba topluluğuna, din kardeşine, dünyanın neresinde olursa olsun sahip çıkarak vazifemize devam ediyoruz. Bakanlığımızın bütün meslek gruplarından arkadaşlarımın gözlerine bu vazife şuurunu ve aşkını her zaman görüyorum. Böylesine köklü bir kurumda bakan olmaktan ve dünyanın en yetkin diplomatlarıyla çalışmaktan büyük gurur duyuyorum. İşte bu vazife bilinci ile bütün kurum ve kuruşlarımızla birlikte vazifemize devam edeceğiz. Türkiye Yüzyılı’nda, Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadeleriyle, daha adil bir dünya düzeni için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Akil, adil ve erdemli bir küresel güç olarak, Türkiye eksenini inşa edeceğiz” diye konuştu.