Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “Kimsenin şüphesi olmasın ki hem ülkemizin hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin meşru hak ve çıkarlarını uluslararası hukuk çerçevesinde korumakta kararlıyız ve buna da muktediriz. Çünkü bizim için milli olan bu davaya adanmışlığımız ve yüksek aidiyetimiz tamdır ve sarsılmazdır” dedi.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu ile Gazi Orduevi’ndeki KKTC Silahlı Kuvvetler Günü resepsiyonuna katıldı. Saygı duruşu sonrası okunan İstiklal Marşı ve Mücahitler Marşı’nın ardından konuşan Güler, Kıbrıs’ın fethinin 453’üncü, Türk Mukavemet Teşkilatının kuruluşunun 66’ncı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığının ise 48’inci kuruluş yıl dönümleriyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Toplumsal Direniş Bayramını ve Silahlı Kuvvetler Gününü bir arada kutlamanın haklı gurur ve mutluluğunu yaşadıklarını vurguladı.
“Türkiye bu haklı mücadelesinde her zaman Kıbrıslı kardeşlerinin yanında yer almıştır”
Bakan Güler, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Türkiye de bu haklı mücadelesinde her zaman Kıbrıslı kardeşlerinin yanında yer almıştır. Bu kapsamda soydaşlarımızla omuz omuza gerçekleştirdiğimiz ve birlikte şehitler verdiğimiz Kıbrıs Barış Harekatı şanlı tarihimizde ayrı bir yere sahiptir. Yıl dönümünü büyük bir coşkuyla kutladığımız bu harekatla soydaşlarımızın maruz kaldığı haksızlık, zulüm ve katliamlar engellenmiş, böylece adaya barış, huzur ve güvenlik getirilmiştir. Türkiye’nin adadaki varlığını farklı bir şekilde tanımlamak, bu konuda provokatif söylemlerde bulunmak ise tarihi gerçeklerin üstünü örtmeye, doğruları çarpıtmaya ve üçüncü tarafları etkilemeye yönelik bir algı çabasıdır.”
Güler, Kıbrıs’ta yaşananların sadece askeri ve güvenlikle ilgili olan meseleler değil, aynı zamanda siyasi, diplomatik süreçler içeren bir süreç olduğuna vurgu yaparak, adada çözüm ve barış için yıllardır yapıcı politika izlendiğine dikkati çekerek, “Her defasında uluslararası çözüm önerilerine olumlu yaklaşmamıza rağmen, karşılığını maalesef göremedik. Rumların tek taraflı ve soydaşlarımızın eşit egemen varlığını inkar eden yaklaşımı, çözümün önündeki yegane engel oldu, olmaya da devam ediyor. Yıllardır öne sürülen, ancak miadı dolmuş, sahadaki gerçeklerden kopuk söylemlerin çözüm çabalarına katkı sağlamadığını, hem muhataplarımız hem de üçüncü taraflar artık anlamalıdırlar. İki devletli çözüm düşünceleri sadece bizim tarafımızdan değil, artık tarafsız analistlerce de açıkça dile getirilmekte, akademik çalışma ve söylemlerde yer bulunmaktadır. Bu çerçevede, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınırlığını artırmaya ve uluslararası teşkilatlara üye olmasına yönelik girişimlerimizi de sürdürüyoruz. Önümüzdeki süreçte somut ve güzel gelişmelerin olmasını da bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
“KKTC’nin meşru hak ve çıkarlarını uluslararası hukuk çerçevesinde korumakta kararlıyız”
KKTC’de bulunan Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı’na verilen desteklerin artarak devam edeceğini belirten Bakan Güler, “Kimsenin şüphesi olmasın ki hem ülkemizin hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin meşru hak ve çıkarlarını uluslararası hukuk çerçevesinde korumakta kararlıyız ve buna da muktediriz. Çünkü bizim için milli olan bu davaya adanmışlığımız ve yüksek aidiyetimiz tamdır ve sarsılmazdır. Bu anlayışla Türk Silahlı Kuvvetleri olarak, kardeş Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığımıza verdiğimiz destekler artarak devam edecektir. Türkiye olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da garanti ve ittifak anlaşmaları çerçevesinde Kıbrıslı kardeşlerimizin güvenliği, huzuru ve refahı için elimizden geleni yapmayı, yanlarında olmayı sürdüreceğiz” diye konuştu.