Sakallı sosyal medya hesabından açıklama yapan Hasan Güçlü Sakallı,  “Seçmeni ölüm ve sıtma açmazına sokarak siyaset yapılmaz, bu şekilde ülke düzlüğe de çıkmaz! Milletin şuan içinde bulunduğu acziyet ortamı yaratılırken müdahale etmeyip şimdi bu acziyetler üzerinden oy devşirmeyi denemek dürüst bir siyaset değil. Türkiye Cumhuriyeti’nin ve demokrasinin dinamiklerinin eski haline döndürülerek yeniden işlerlik kazanması için 14 Mayıs’ta umudu ile birlikte sandığa gidecek olan Türk halkının oylarıyla, bu sistemi değiştirmek değil, dilediğiniz yandaşınızı vekil, dilediğiniz yandaşınızı bakan, müsteşar vs yapma maksadınız bariz bir biçimde ortaya çıkmıştır” dedi.

 “MÜCADELEMİZE DEVAM EDECEĞİZ”

Sakallı, “Tarihte, pek çok örneğini gördüğümüz bu tip senaryolar tertip ederek kendi şürekası ile saltanat kayığını yürütmeyi, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin, belediyelerinin, kurumlarının imkanlarıyla maddi olarak güçlenerek Türkiye Cumhuriyeti’ni diz çöktürme hedefleri doğrultusunda her yolu kendilerine mübah görerek ilerlemeyi amaçalayan siyasetçilerden, siyasetle zenginleşme çabasındaki rantçılardan olmadım hiçbir zaman. Her zaman devletçi, her zaman halkçı, her zaman partimin ilkeleri doğrultusunda hareket ettim. Fakat son dönemde kendi partim içerisinde parti ideolojilerimizi uygulayabilmek için partili belediyemiz, il yönetimi, ilçe yönetimi, vekiller ve genel merkez düzeyindeki yöneticilerle verdiğim mücadele malesef beni oldukça yordu. Biz bu mücadeleyi içeride değil dışarıda vermeliydik. Fakat gördüm ki kimsenin ne CHP, ne ülke, ne Cumhuriyet, ne hak, ne hukuk, ne de adalet umurunda değilmiş. Bu seçim süreci ile yeniden hortlayan ve pek çok siyasi partinin genel merkezlerinden, kılcal damarlarına kadar sirayet etmiş bu zihniyete karşı yine mücadelemize devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

“DAYATMA ADAYLAR SUNULDU”

Dayatma adaylarla milletvekili aday listeleri oluşturulduğunu söyleyen Sakallı, “Parti meclisinin bu kararı, malesef Atatürk’ün Cumhuriyet Halk Partisi’nin ahlakı ile yetişmiş bizlerin önünü kesip kendi yandaşlarına yer açmak adına alındığını yaşayarak öğrenmiş olduk. Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye’nin tek ideoloji partisi olma kimliğini bu dayatma kararlar ve bu kararları alan devşirme kadrolar nedeniyle kaybetmiş, bugün tamamen bir sistem partisi haline getirilmiştir. Partiden Atatürkçü Cumhuriyet Halk Partililerin tasfiyesi tamamlanmış, parti işgal edilmiştir. Bu güne kadar ve şu andan itibaren Cumhuriyet Halk Partisi içinde olan biten tüm bu ayak oyunlarına sessiz kalanlar, yerel seçimlerde acaba beni bir yerlere aday yaparlar mı diye bekleyen siyaseti ticari olarak yapan ilkesizler ve onların şürekalarıdır! Ne Cumhuriyetçidirler, ne Atatürkçüdürler, ne Cumhuriyet Halk Partilidirler…! Sadece ve sadece çıkarları için bu partidelerdir ve yanlış karşısında susan dilsiz şeytanlardır! Biz tam bağımsız Atatürk gençleriyiz! “dayatma” adaylar arasında tercih yapmayı ve milletvekilliği, il başkanlığı döneminde seçim bölgesine hiçbir faydası olmayan, siyaseten seçim bölgesinde partisinin erimesine sebep olan yanlışlara, Balıkesir’in mülkleri, Edremit’in mülkleri parsel parsel satılırken, sulak alanlar talan edilirken, onlarca dönüm zeytinlikler bir gecede sökülürken bir köşeye çekilip sessiz kalmış, tepeden inme, dayatma milletvekili adaylarını reddediyorum! Bir kumpas ile 14 yıl önce askerlik onuru lekelenen ve bu kalleşliği hazmedemeyerek hayatına son veren Yarbay Ali TATAR’ın son mektubunda “Bu şekilde giderseniz ne yönetecek bir ordu ne yaşayacak bir Cumhuriyet ne de bir ülke bulamayacaksınız.” “En küçük suçu ve günahı olmayan ben, yapılan hukuksuzluğa isyan, karanlığa bir nebze ışık olabilmek için hayatıma son veriyorum.” demişti Yarbay Ali TATAR. Bu sözleri unutmadık, unutmayacağız! Ben de Ali TATAR’ın son sözlerinden alıntılayarak diyorum ki; “yapılan hukuksuzluğa isyan, karanlığa bir nebze ışık olabilmek için siyasi hayatıma ara veriyorum.”  Ve bugün itibari ile Cumhuriyet Halk Partisi üyeliğimden istifa ediyorum…”Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet…”ifadelerini kullandı.