ÇOMÜ’lü öğretim üyesinin projesine 3 milyon TL destek

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Mühendislik Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Adem Polat’ın Derin Teknoloji Meme Kanseri Görüntüleme Cihazına, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) tarafından 3 milyon TL verildi.

ÇOMÜ Mühendislik Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Adem Polat’ın sağlık bilim ve teknolojileri alanında yapmış olduğu “Lumpektomi ameliyatında meme kanseri tümörünün gerekli cerrahi sınırını ve sentinel lenf nodu (SLN) metastazını 3 boyutlu görüntüleme ile tespit eden portatif derin teknoloji tomosentez cihazının (TomoSyn) üretimi” başlıklı projesi Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) tarafından desteklenerek taraflarca sözleşme imzalandı.

3 milyon TL bütçe desteği alan ve meme tümörünün gerekli cerrahi sınırlarını derin teknoloji ile tespit edecek projede ÇOMÜ Tıp Fakültesi Genel Cerrahi AD Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kenan Çetin ve ÇOMÜ Hastanesi Biyomedikal Birimi Koordinatörü Öğr. Gör. Hüseyin Vurur araştırmacı olarak görev alacak.

Geliştirilen tıbbi cihaz ile ilgili Proje Yürütücüsü ÇOMÜ Mühendislik Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Adem Polat, “2014 yılında başladığım projenin temellerini sırasıyla İTÜ, Lisbon University Biomedical Institue, Harvard Medical School ve Harvard-MIT Health Sciences and Technology’de attım. Türkiye’ye döndükten sonra çalışmalarımı yoğunlaştırarak TomoSyn’i geliştirmeye devam ettim. 10 yıllık bir Ar-Ge çalışması ürünü olan projeyi kısaca özetlemek gerekirse, meme kanseri ameliyatlarında, meme cerrahları 1-2 saat süren ön patoloji raporuna göre ameliyatı sonlandırmaktadır. Dahası yaklaşık 1 ay sonra çıkan detaylı patoloji raporlarına göre ise ikinci bir ameliyat söz konusu olabilmektedir. Patent başvurusu yapılan tıbbi cihaz buluşumuz ile ameliyatı yapan cerrah, hastadan aldığı tümörü ameliyat esnasında sadece 10 dakika içinde 3B görüntüleyerek ameliyatın seyrine anlık karar verebilecek. Bu sayede hem hastanın yaşam motivasyonu artacak hem de ameliyat maliyetleri önemli ölçüde azaltılarak Türkiye ekonomisine yüksek katma değer sağlanacaktır” diye konuştu.