Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Diyarbakır’da, “Diyarbakır İş Dünyası Buluşması” programına katıldı. Yılmaz, “Siyasi bir kararlılık olmazsa Türkiye bugün bu noktaya gelmez. Son 20 yılda yüzde 80 dışa bağlı bir yapıdan yüzde 80 kendi içinde milli, yerli üretim yapan bir yapıya ulaştı. Kim rahatsız oluyorsa olsun biz bu gücümüzü, sistemlerimizi geliştirmeye devam edeceğiz” dedi.
Bir otelde düzenlenen “Diyarbakır İş Dünyası Buluşması” programına katılan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, TUSAŞ saldırısında şehit olan vatandaşlara Allah’tan rahmet dileyerek, ailelerine ve millete başsağlığı, yaralılara da acil şifalar diledi.
Bu terör eyleminin 85 milyona, 81 ile kast edilen bir eylem olduğunu belirten Yılmaz, nasıl ki DEAŞ, FETÖ gibi terör örgütleri dini, kimlikleri kullanarak insanlı dışı işler yapıyorsa, PKK terör örgütünün de Kürt kimliğini istismar ederek, bu kimliği bir maske olarak insanlık dışı eylemler yaptığını dile getirdi.
“Nasıl ki DEAŞ ve FETÖ Müslümanları temsil etmiyorsa, PKK terör örgütü de Kürtleri, Kürt vatandaşları temsil etmiyor” diyen Yılmaz, “Diyarbakır ve Güneydoğu, terör eylemlerinden çok çekti. Buradaki terör eylemleri buradaki potansiyelin hayata geçirilmesine, sosyal hayatı da, ekonomik hayatı da arzu edilen düzeylere ulaşmasında en büyük engel oldu. Bugün Diyarbakır’daki huzur ortamının pekişmesi çok farklı bir ortam oluşturuyor” dedi.
“Tarımdan sanayiye, turizme her alanda hızlı bir gelişim, toparlama içerisindeyiz” ifadelerini kullanan Yılmaz, “Bu bölge üzerinde hesapları olan uluslararası güç odakları var. Kendilerinde bir bölge üzerinde tasarım oluşturup onu hayata geçirmeye çalışıyorlar. Bugün Orta Doğu’ya baktığımız zaman Gazze’de şu an soykırım suçu ile yargılanan ülke hariç olmak üzere hiçbir güçlü devlet istemiyorlar. Bu bölgede bütün devletleri zayıflatarak, bütün toplumları zayıflatmak istiyorlar. Bunu görmemiz lazım. Amam bunu başaramayacaklar. Türkiye Cumhuriyeti; birlik, beraberlik içerisinde güçlü bir şekilde yoluna devam edecektir. Bu bölge emperyalist hedefleri olan değil, bu bölgenin asıl sahipleri kazanacaktır” diye konuştu.
“Geçen sene savunma sanayimizin ihracatı 5,5 milyar doları buldu. Bu sene, 6,5 milyar doları aşacak, 7 milyar dolar gibi bir hedef var”
Türkiye’nin savunma sanayisinde büyük atılımlar yaptığına değinen Yılmaz, “Geçmişte bir takım ülkeler bize paramızla bazı sistemleri satmazken, şimdi biz, bize satmadıkları bu ürünleri kendimiz üretiyoruz, ürettiğimiz gibi ihraç ediyoruz. Geçen sene savunma sanayimizin ihracatı 5,5 milyar doları buldu. Bu sene, 6,5 milyar doları aşacak, 7 milyar dolar gibi bir hedef var. İnşallah o da yakalanır. Siyasi bir kararlılık olmazsa Türkiye bugün bu noktaya gelmez. Son 20 yılda yüzde 80 dışa bağlı bir yapıdan yüzde 80 kendi içinde milli, yerli üretim yapan bir yapıya ulaştı. Kim rahatsız oluyorsa olsun biz bu gücümüzü, sistemlerimizi geliştirmeye devam edeceğiz. Bu terör eyleminde yaralanan bir kardeşimiz gece hastanede tedavi olmuştu ertesi gün sabah TUSAŞ’I ziyaret ettiğimizde gelip mesaiye başladığını ve çalıştığını gördük. Bu, hepimize çok büyük moral verdi” diye konuştu.
“Diyarbakır iş dünyasının fikir, taleplerini almak için buradayız” diyen Yılmaz, “Türkiye ekonomisi olarak zor bir dönemden geçtiğimizi ifade edebilirim. Dünyanın, bölgemizin zor bir dönemindeyiz. Bir taraftan pandemi sonrası hala tarihi seviyelere gelmemiş bir küresel ekonomik ortamdayız. 20 yıllık ortalamalara baktığımızda yüzde 3.6 civarında dünyada ortalama bir büyüme varken, son yıllarda bu 2,50 civarında, 2.6’lar civarına düşmüş durumda. Bir toparlanma süreci var ama hala eski ortam oluşmuş değil. Dünyada bir taraftan da enflasyonla mücadele var. Bir taraftan da bölgemizde jeopolitik olumsuzluklar var. Kuzeyimizde Ukrayna-Rusya savaşı, güneyimizde hepimizin içini yakan ve uluslararası Adalet Divanı’nda soykırım suçuyla yargılanan eylemler var Gazze’de, Filistin’de. Bir taraftan da geçen yıl tarihimizin en büyük deprem afetini yaşadık. Diyarbakır’da belli oranda payını aldı. Bütün bunlara rağmen ekonomimiz büyümeye, istihdam üretmeye devam ediyoruz” şeklinde konuştu.
“Merkez Bankamızdaki brüt rezerv 160 milyar dolara yaklaştı”
Bütçe açığının geçen yıl öngördüklerinin çok daha altında bir seviyede olduğuna işaret eden Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu sene 4.9 gibi bir rakama inecek. Gelecek seneye inşallah milli gelire oranla bütçe açığımız yüzde 3’lere düşüreceğiz. Cari açığımız geçen yıl yüzde 6’lar civarına çıkmıştı. Bugün geldiğimiz nokta yüzde 1’ler seviyesine gelmiş durumda. İhracatımız bu zorlu şartlara rağmen artıyor, ithalatımız azalıyor. Bu da dövize olan ihtiyacımızı azaltıyor. Döviz rezervlerimiz tarihi yüksek seviyelere çıktı son bir yıl içinde. Merkez Bankamızdaki brüt rezerv 160 milyar dolara yaklaştı. Net rezervler oldukça yüksek seviyelere çıktı.”
“2026 hedefimiz ise ülkemizi tekrar tek haneli rakamlara kavuşturmak”
Ülkedeki bütün bu göstergelerdeki iyileşmelerin ülke risk birimini düşürmüş durumda olduğunu kaydeden Yılmaz, “Bu da dış borçlanmada kamunun ve özel sektörün finansa erişimin ve finansın maliyetini aşağıya çekiyor. Her üç kredi derecelendirme kuruluşları notlarımızı artırdı. Bunun olduğu tek ülke Türkiye. Makro ekonomik politikalarda doğru istikamette olduğumuzu ifade etmek isterim. Bütün bu politikalarımızın özünde enflasyonu düşürmek var. Son 4 ayda enflasyon oranında yüzde 26’tının üzerinde bir düşüş gerçekleşti. Önümüzdeki yıl hedefimiz bu rakamı yüzde 20’nin altına düşürmek. 2026 hedefimiz ise ülkemizi tekrar tek haneli rakamlara kavuşturmak. Aylık bazı dalgalanmalar he zaman olabilir. Kontrol edemediğiniz bir takım gelişmeler olur. Ama bir programınız varsa, istikametiniz doğru ise eninde sonunda hedeflerinize ulaşırsınız” dedi.
Diyarbakır’ın çok özel bir yer olduğunu söyleyen Yılmaz, “Kamu olarak ciddi yatırımlar yaptık, yapma devam ediyoruz. Ulaştırmada Erzurum-Bingöl-Diyarbakır Projesi için 2024’te verdiğimiz ödenek 1 milyar 248 milyon Türk Lirası. Diyarbakır-Silvan ayrımı Hani yolu için 440 milyon, Diyarbakır-Mardin Projesine 295 milyon, Diyarbakır-Siverek-Şanlıurfa Akziyaret Havalimanı Hilvan ayrımı projesi için 280 milyon, Diyarbakır-Mardin ayrımı Bismil-Batman Projesi için 182 milyon diye yıllık ödenekler bunlar. Demiryolunda elektrifikasyon sinyalizasyon için tahsisatlarımız söz konusu. Diyarbakır’da tarım sektörü çok önemli. Geçen yıl 2.4 milyar lira tarımsal destek vermişiz. Bu yılda devam ediyor. Sulama projelerimiz çok önemli ve öncelikli” diye konuştu.
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün sulama sektöründe bulunan yaklaşık 70 milyar liralık proje tutarı olan Silvan 1’nci Merhale Projesi’nin tamamlanması için gayret ettiklerini dile getiren Yılmaz, “Silvan Projesi, bu bölgenin en önemli projesi. Bütün bunlar hayata geçirildiğinde 2.4 milyon dönüm araziyi sulu hale getireceğiz. Bu projeye terör örgütünün geçmişte çok ciddi saldırıları oldu. Bunun dışında 42 milyar lira tutarı olan Kralkızı 1’inci Merhale, Kralkızı Dicle 2’nci Merhale, Kollu Dere Barajı ve sulaması, Çermik Kale Müstakil Projeleri gibi birçok projemiz var. Buralardan da 125 bin hektar alan sulamaya açılacak. Depremden dolayı onarımlarda devam ediyor. 1,5 milyar liralık bir projemiz var, yürütüyoruz. 2.2 milyar liralık içme suyu projemiz var. Bunlar, DSİ kapsamında yürüttüğümüz çalışmalar” ifadelerini kullandı.
“İhracat rakamları Diyarbakır’a yakışmıyor. 331 milyon, bunun mutlaka milyar dolarla ifade edilen seviyelere ulaşması gerekiyor”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığıyla birlikte yürütülen çalışmalar olduğunu ifade eden Yılmaz, “Bismil Atıksu Tesisi Projemizi yürütüyoruz. Deprem sonrası iyileştirme ve yeniden imar kapsamında içme suyu ve atık alt yapı tesisleri yapım işler için 3.3 milyar liralık bir kaynağı Diyarbakır’a tahsis etmiş durumdayız. OSB’ler ile ilgili çalışmalarımızı yürütüyoruz. İhracat rakamları Diyarbakır’a yakışmıyor. 331 milyon, bunun mutlaka milyar dolarla ifade edilen seviyelere ulaşması gerekiyor” dedi.
Yılmaz, “Diyarbakır’da sağlık sektöründe önemli projeler yürüyor. 1000 yataklı Diyarbakır Şehir Hastanesi 1000 yataklı Yenişehir Devlet Hastanesi, dahil olmak üzere 2195 yatak kapasiteli yatırım süreci devam ediyor. Kültür ve Turizm Bakanlığımızın önemli projeleri var. Diyarbakır Surları restorasyonu devam ediyor. Sadece burası için 300 milyon liralık projemiz söz konusu. Diyarbakır Cezaevi’nin müzeye dönüştürülmesi projemiz devam ediyor. Buraya 281 milyon liralık ödenek ayırmış durumdayız. Depremde yine hasar gören kültür varlıklarımızın onarımını gerçekleştiriyoruz” ifadelerini kullandı.
Diyarbakır Valisi Murat Zorloğlu ise kentteki ekonomik yatırımlar ve gelinen durum hakkında bir konuşma gerçekleştirdi.
Konuşmaların ardından, program basına kapalı gerçekleştirildi. Programa, iş adamları yanı sıra siyasi parti il başkanları ve AK Parti Diyarbakır Milletvekilleri Suna Kepolu Ataman, Galip Ensarioğlu ile Mehmet Sait Yaz katıldı.