Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Gülten İmren

DERTLERİMİ ZİNCİR YAPTIM

Bizim kuşağın çok iyi bildiği bu şarkı sözü geldi aklıma: “Dertlerimi zincir yaptım, bir birine ekliyorum.” Sözleri Mustafa Alpagut’a, düzenlemesini Esin Engin’in yaptığı bu şarkı bir zamanlar dillerden düşmüyordu. Şu günlerde eskiye dönüş başladı sanırım ya da yaşam zorluğu çeken milyonlar bu şarkıyı mırıldanıyor. “Dertlerimi zincir yaptım, bir birine ekliyorum” diyenler var sanırım.

Yanı başımızda, komşumuz İran-İsrail savaşı; bu savaşı fırsata çeviren bazı kişiler; piyasaların allak bullak olması; petrole gelen zamlar; altın fiyatının erişilemez olması; her gün içimizi karartan televizyon kanalları; tutuklanmalar; siyasi çıkar uğruna söylenen ağır sözler… Tam bunun üzerine eklenen yeni bir dert daha: Zeytin Yasası. Zeytinlik alanlarda maden arama yasasının komisyondan geçmesi, komisyon salonuna zeytin üreticilerinin alınmaması ve üstüne üstlük koridorlarda itilip kakılması… Bunların hepsi, akıl selim herkesin derdidir. Savunmayı savunmaya çalışan avukatların bile itilip kakılması derdimizdir. Balıkesir damadı olan eniştemiz Fatih Altaylı’nın tutuklanması bile derdimizdir. Şu aralar usta gazeteci, meslek büyüğüm Balıkesirli Can Ataklı’nın başına bir şeyler gelebileceğini düşünmem bile derdimdir.

Birazacık dert faslını bir kenara koysak, şu maden yasasını çok merak ettiğim için biraz araştırdım. Maden, bilindiği gibi herkesin ihtiyacı olan bir şey. Belirli zamanlarda, uygun koşullarda çıkartılması, ülke ekonomisine katkı sağlaması ve kişi başı milli gelirin artması demek sanırım. Buna kimse itiraz etmez. Ancak havamızı, suyumuzu, doğamızı yok edecekse, bırakın o maden yeraltında kalsın. Maden sahalarının denetlenmesi yapılıyorsa, İliç altın madeninde toprak altında kalan işçilerimizin akıbeti gibi olacaksa, bırakın o maden yeraltında kalsın.

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras olayı şöyle anlatıyor: “AK Parti öncesinde, 79 yıllık Cumhuriyet tarihi boyunca ülkede verilen maden ruhsat sayısı 1.186 iken, AK Parti tarafından 15 yılda verilen maden ruhsat sayısı 386.000’e ulaştı.”

Bu kadar maden ruhsatı verilen başka bir ülke var mıdır, merak ediyorum. Kendi öz kaynaklarımız MTA (Maden Teknik Arama) varken, neden yabancılara yöneliriz? Bakın, ülkemizde altın madeni işleten yabancılardan bazıları: Hollanda, Kanada, Almanya, İsviçre, Cayman Adaları, İngiltere Virgin Adaları ve daha 51 yabancı şirket… Şu anki konumuz altın madeni değil, komisyondan geçen Zeytin Yasası. Hani köylülerin alınmadığı komisyonda konuşulanlar… “Biz maden ararken zeytinleri kesmeyeceğiz, taşıyacağız” diyorlar. Bu yalana kendileri bile inanmıyordur.

Bunları söyleyenler ömrü hayatında hiç zeytin ağacına çıktı mı, zeytin topladı mı? Zeytin ağacını taşırsın, yeni yerine ekersin; tutma olasılığı %70 ancak. Kök tutar, dal verir, yaprak verir, meyve vermez. Meyve için en az 7-8 yıl beklemen gerekir.

Daha şimdiden Muğla’da termik santrale kömür sağlamak için 8 köy boşaltılmış. Köylülerin ifadesi: “40 köy daha boşaltılacakmış.” Enerji mutlak bir ihtiyaç, lakin zeytin daha önemli bir ihtiyaç. Maden sahaları açıp kömür havzalarını genişletmek için zeytinleri kesip yok etmek, maden patronlarını hiç ilgilendirmiyor. Bu ülkede yaşayan fakir fukara zeytin yağı zaten yiyemiyor. Madenci amcam basar parayı, İspanya’dan, Yunanistan’dan getirtir yağını. Onun için hiçbir şey dert değil. Bunları dert edinen bizleriz.

Konuyla ilgili tarihçi İlber Ortaylı: “Zeytin konusunda kimseyi kandırmasınlar, ağaç taşınmaz. Dolayısıyla 40 bin ağaca yazık edecekler, tıpkı Kozak Yaylası’nda çam fıstıklarına yaptıkları gibi. Dünyanın en güzel, en verimli çam fıstığı ormanlarını ‘granit çıkaracağız’ diye perişan ettiler.”

Tüm bu olumsuzlukların yanında dertlenmeyelim mi? Eskiden sağlık ocaklarından aldığımız ücretsiz raporlara şimdi 250-300 TL para ödeyeceğiz. Oysa Sağlık Bakanı Sayın Kemal Memişoğlu: “Türkiye olarak Şam’da 300 yataklı kalp-damar hastanesi yaptık, oradaki kardeşlerimize hizmet vereceğiz” dedi. Onlara bedava, bize paralı…

Kalın sağlıcakla.

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER