Zulme sessizliğin de aynı derecede zulüm olduğunu vurgulayan Bahçeli, “Türk milleti, zalim İsrail’in ve zulüm destekçilerinin şeytani oyunlarına, şer ve şiddet yağdıran operasyonlarına sonuna kadar tepkili, mesafeli ve öfkelidir. İsrail ile Filistin arasında acil ve insani ateşkesin olması için daha kaç çocuğun, kaç masumun ölmesi lazımdır? Okullar, hastaneler, sivil yerleşim alanları, camiler, kiliseler, fırınlar, ambulanslar, su şebekeleri, elektrik santralleri, yollar, köprüler, mezarlıklar, son tahlilde insana dair ne varsa bombalanıyorken, Almanya Başbakanı’nın çıkıp da “İsrail’in yaptığı nefsi müdafaa” demesinin ahlaki, hukuki ve vicdani bir karşılığından bahsetmek mümkün müdür? İsrail vandallığının sözde nefsini savunanların, mazlumların nefsini konuşacak şerefli duruşu göstermeleri için daha başka neyin ve nelerin olması gerekmektedir” diye konuştu.
Gazze’de her saat başı 6 çocuğun hayatını kaybettiğini bildiren Bahçeli, “Bu hazin tablo insani bir felaket ve vahşetin adeta canlı resmidir. İsrail’in soykırım suçuna sessiz kalanlar, bununla da yetinmeyip 46 gündür süregelen devlet terörünü görmezden gelenler inanıyorum ki bir gün insanlık vicdanında mahkum olacaklardır. Maalesef Almanya da bu kategoridedir. Çok şükür bizim geçmişimizin hiçbir sayfasında gaz odaları caniliği, toplama kamplarının lekesi, Holokost felaketinin izi yoktur. Almanya Başbakanı tarihin ve insani değerlerin yanlış tarafındadır” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Almanya ziyaretinden dönerken Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin yüzde 50+1 ile ilgili yaptığı açıklamaları değerlendiren Bahçeli, “Sayın Cumhurbaşkanımızın tespit ve değerlendirmeleri siyasetin ve kurulan ittifakların parçalı yapısına bakıldığında tutarlı ve anlamlıdır. Fakat bu konuda bizim geçmişten bugüne söylediğimiz sözler, yaptığımız açıklamalar, paylaştığımız görüşler de bellidir ve esasen hiç değişme göstermemiştir” ifadelerini kullandı.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak, aynı düşüncede, aynı görüşte olduklarının altını çizen Bahçeli, “Ancak Cumhur İttifakı olarak konuşup tartışarak orta yolun, makul çözümün, yeni sistemin doğasını zedelemeyecek tamirat ve onarımın karşılıklı anlayış ve uzlaşmayla yapılacağının inancına ve iradesine de sahibiz. Cumhurbaşkanımızın bahse konu açıklamasını çarpıtıp Cumhur İttifakı etrafında tezvirat ve tefrika imal eden fırsat düşkünü meczuplara da prim vermeyiz, itibar etmeyiz, bunları adam yerine bile koymayız. Bazı zeka ve vicdan özürlülerin, ‘Erdoğan, Bahçeli’yi sırtından atacak mı?’ diye yazı kaleme almaları, AK Parti ile MHP arasında sorun olduğundan bahsetmeleri, fitne tezgahı açmaları alçak bir teşebbüs, namert bir telaffuzdur. Allah’a çok şükür siyasi hayatımız boyunca hiç kimsenin sırtına binmedik, hiç kimseyi de sırtımıza bindirmedik. Onun bunun sırtından geçinen keneler bizi anlayamaz, anlasa da anlatmaya takatleri yetmez, yetemez. Yük aldık, yük olmadık; bedelse ödedik, yeri geldi şehadet düştü hissemize, ne gam ne tasa katiyen şikayet etmedik, önce ülkem ve milletim demekten de asla vazgeçmedik. Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’ne bakan vermedik, doğrudur. Ne var ki bu kabine Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Türk milletinin kabinesidir” dedi.
“Her gün yakalanan yerli ve yabancı bir örgüt elebaşına şahit olmaktan memnuiyet duyduğumuzu özellikle belirtmek isterim” diyen Bahçeli şöyle devam etti:
“Türk polisi kanun kaçaklarına, ahlak kaçkınlarına göz açtırmama azmindedir. İçişleri Bakanımızın bu husustaki gayretini takdirle karşılıyor ve destekliyoruz. Güvenlik güçlerimiz ne zaman suç ve suçluların peşine düşse, ne zaman görevlerini layıkıyla yerine getirseler gecikmeksizin nevzuhur bir karalama kampanyası devreye girmektedir. İYİ Parti Başkanı Şile’de düzenlenen istişare toplantısında Türk polisini hedef alarak korkunç bir iddiada bulunmuştur. Nitekim huzursuzluk ve hezimet sarmalındaki bu hanımefendi şöyle demiştir; ‘Oteli olan polis müdürleri var. O otellerde fuhşun ötesi öksüz kızlar çalıştırılıyor. Bunlara karşı olduğumuz için, bunlara göz yummadığımız için İYİ Parti’ye psikolojik harp uyguluyorlar.’ Fırtınaya tutulan İYİ Parti’nin şu anki dalgalı ve krizli hali pek tabii bizi ilgilendirmiyor. Herkes kalbinin ekmeğini yer.” Fatma ÖNCEL