Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Diyabette erken tanı ve düzenli takip önemli

14 KASIM DÜNYA DİYABET GÜNÜ DOLAYISIYLA DİYABETLE İLGİLİ UYARILARDA BULUNAN ALKÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANA BİLİM DALI BÖLÜMÜ ÖĞRETİM ÜYESİ PROF. DR. ŞAKİR ÖZGÜR KEŞKEK, “TÜM HASTALIKLAR GİBİ DİYABETİN ERKEN TANISI VE ETKİN BİR ŞEKİLDE TEDAVİ EDİLMESİ, BUNUN İÇİN HASTALARIN SIK ARALIKLARLA KONTROL EDİLMESİ ÇOK ÖNEMLİ.” DEDİ.

14 KASIM DÜNYA DİYABET

14 Kasım Dünya Diyabet Günü dolayısıyla diyabetle ilgili uyarılarda bulunan ALKÜ Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şakir Özgür Keşkek, “Tüm hastalıklar gibi diyabetin erken tanısı ve etkin bir şekilde tedavi edilmesi, bunun için hastaların sık aralıklarla kontrol edilmesi çok önemli” dedi.

14 Kasım Dünya Diyabet Gününde, ülkemizde diyabet hastalığına dikkat çekmek amacıyla çeşitli etkinlikler düzenlenmeye devam ediyor. Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dahiliye Bölümü doktorlarından Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şakir Özgür Keşkek, diyabetle ilgili önemli bilgiler verirken dikkat edilmesi gerekenler hakkında da uyarılarda bulundu.

Prof. Dr. Keşkek: ‘’Erken tanı ve tedavi çok önemli’’

14 Kasım Dünya Diyabet Günü için farkındalık oluşturulmasına değinen Prof. Dr. Şakir Özgür Keşkek, diyabetin başlangıcının insanoğlunun var olduğu dönemden bu yana bulunabileceğini söyledi. Diyabetin her geçen gün arttığına, tüm dünyayı etkileyen kronik metabolik hastalıklardan biri haline geldiğine dikkat çeken Prof. Dr. Keşkek; “Diyabet hem diyabetin kendisi hem de sebep olduğu komplikasyonları gidererek artmakta, sonuçta doku ve organ kayıplarının yanı sıra ölümlere de sebep olmaktadır. Diyabet; kanda şeker düzeyinin normal seviyelerin üzerinde olması ile beliren bir hastalıktır. Bu durum, pankreasın yeterli miktarda insülin üretememesi ve/veya ürettiği insüline hücrelerde yeterli yanıt alınamaması (insülin direnci) sonucu oluşur. Diyabet her yaşta, her cinste ve her ırkta görülebilen bir hastalıktır. Tip 1, tip 2 (çok daha sık) ve gebelik diyabeti gibi farklı tipleri vardır. Diyabet sıklığı gün geçtikçe artmaktadır. Uluslararası Diyabet Cemiyetinin (IDF) 2021 verilerine göre dünyada 20-79 yaş arasında 537 milyon yetişkin diyabetli olduğu bildirilmiştir. Bu sayının 2030 yılında 643 milyona, 2045 yılında ise 783 milyona ulaşacağı tahmin edilmektedir. Yine IDF, Türkiye’de erişkinlerin yüzde 14,5’inin diyabetli olduğunu ve bu oranın 2045 yılında %17’lere yükseleceğini belirtmektedir. İyi kontrol edilmeyen diyabetli hastalarda; kalp ve beyin ile ilgili damar hastalıklarının yanı sıra böbrek, sinir ve göz gibi organlarda da önemli problemler ortaya çıkmaktadır. Tüm hastalıklar gibi diyabetin erken tanısı ve etkin bir şekilde tedavi edilmesi bunun için hastaların sık aralıklarla kontrol edilmesi önemlidir. Diyabet tedavisi kesintisiz olarak sürdürülmeli, ilaçlar hekimlerin önerdiği şekilde kullanılmalıdır” dedi.