Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı İşliyen: “Cezaevi mahkûmları imam oldu”

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI KASTAMONU DİNİ İHTİSAS MERKEZİNDE 9 AYLIK AKADEMİ EĞİTİMLERİNİN ARDINDAN 101 DİN GÖREVLİSİ, MEZUN OLDU.

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI KASTAMONU

Kastamonu Dini İhtisas Merkezi’nde düzenlenen mezuniyet töreninde konuşan Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Burhan İşliyen, Gönenli Mehmet Efendi’nin cezaevinde mahkûmlara namaz öğrettiği hikayesini paylaştı. İşliyen, “O yıllarda Denizli’deki cezaevinde namaz öğrettiği mahkûmların çoğu, serbest kalınca camilerde imamlık yaptı” dedi.

Kastamonu Dini İhtisas Merkezi’nde düzenlenen mezuniyet töreninde, 9 aylık akademi eğitimini tamamlayan 101 din görevlisi mezuniyet sevinci yaşadı. Tören, Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Burhan İşliyen, törende yaptığı konuşmada, “Kamuoyuna bir anket yapılıp ülkenin en acil ihtiyacı ne diye sorulsa, hep maddi konular ön planda çıkar. Geçen gün bir iş adamıyla bir programda bir araya geldik. Dedi ki: ’Ben bir ekonomist olarak, bir iş adamı olarak maddi problemlerin kolay problemler olduğunu düşünüyorum. Hocam, maddi problemler çözülür’ dedi. Bizim baktığımız açıdan da kıymetli arkadaşlar, ülkenin en acil ihtiyacı; nitelikli, ahlaklı, iman ettiği değerleri iyi temsil eden ve iyi ifade eden alim ihtiyacıdır. Allah sizi o kullarından eylesin” dedi.

“Her gün öğrenmeye, okumaya devam ediyoruz”

Her gün öğrenmeye ve okumaya devam ettiklerini söyleyen İşliyen, “Bu eğitimler, ciddi bir lisans eğitiminin ardından öğrendiklerinizin pratiğini yapma imkanı veren büyük bir fırsattır. Eğitimlerden beklentimiz çok yüksek. Lisans eğitiminde pek çok ilim dalında ilerlemenin yollarını gördünüz ve öğrendiniz. Burada aldığınız 9 aylık pratik eğitimle de bunları hayatta nasıl kullanacağınızı öğrendiniz. Şimdi hem kendimizi geliştirmeye devam etme hem de öğrendiklerimizi hayatımıza uygulama zamanı. Öğrenme, eğitim hayatının belli bir döneminde tamamlanıp kitap kapatılarak kalan hayata devam edilebilecek bir süreç değildir. Her gün öğrenmeye ve okumaya devam ediyoruz. Size bir abi ve arkadaşınız olarak söyleyeceğim birinci şey; okuma, öğrenme ve kendinizi geliştirme faaliyetini asla bırakmayın” diye konuştu.

“Kur’an-ı Kerim’i anlamak en temel görevlerimizdendir”

Dünyanın bütün bilgisine birkaç dakika içerisinde ulaşabilen bir gençlikle karşı karşıya olduklarını anlatan İşliyen, “Elindeki 3-5 inçlik bir ekranla dünyanın bütün bilgisine birkaç dakika içerisinde ulaşabilen bir gençlikle, bir toplumla karşı karşıyayız. Oğlum bir gün geldi, ’İngilizce yarışmasına katıldım, derece aldım’ dedi. ’Sen ne zaman İngilizce öğrendin, hiç kursa gitmedin, ders de almadın’ dedim. Sonra baktım ki keramet elindeki telefonda. Tabii o İngilizceyi öğrenirken kafasını, zihnini, kalbini nelerin kirlettiğini ölçme imkanına sahip değiliz. Başucu kitabımız Kur’an-ı Kerim’dir. Kur’an-ı Kerim’i anlamak ve onu anlatmak için çaba göstermek en temel görevlerimizdendir. Bulunduğunuz yeri yeşerteceksiniz” şeklinde konuştu.

“7 ay boyunca koğuşun tamamı önemli bir din eğitiminden geçti”

Gönenli Mehmet Efendi’nin Denizli’deki cezaevinde mahkûmlara namaz öğrettiği hikayesini anlatan İşliyen, şunları kaydetti:

“Denizli’de bir eğitim-öğretim yılı… O yıllar yasaklı yıllar; Kur’an öğrenmenin lafzının bile rahatsızlık oluşturduğu dönemler. Allah bir daha o yılları göstermesin; bu millete de, hiçbirimize de. Genç yaşlarında cezaevine düşüyor. Adi bir suçtan dolayı değil; eğitim-öğretim faaliyetlerinden dolayı cezaevine düşüyor. Katillerin ve ağır suçluların bulunduğu koğuşa koyuyorlar. ’İçeriye girdim, her kafadan bir ses geliyor’ diyor kendisi. Sonrasında koğuş ağasını susturuyor. Argo bir tabirle ’Susun lan!’ diyor. Ağası karşısına oturuyor. O da ’Ben hocayım’ diyerek, ’Namaz kılın!’ diyor. ’Bilmiyoruz’ diye cevap alınca, ’O zaman size namaz kılmayı öğreteceğim’ diyor. ’Koğuşta 7 ay kaldım. Koğuşun tamamı önemli bir din eğitiminden geçti’ diyor. Af çıktıktan sonra koğuştakilerin tamamı serbest kalıyor. Sonrasında yokluk yılları başlıyor; cenazelerin ortada kaldığı, camilerde ezan okuyanların bulunamadığı dönemler. Demokrat Parti’nin gelmesiyle açılan özgürlükler ve rahatlama ile müftülüklerde sınavlar yapılmaya başlanıyor. Sınavda, camide namaz kıldıracak kadar Kur’an-ı Kerim bilenlere imamlık belgesi veriliyor. Denizli’de imam olanların büyük bir kısmı, 7 ay boyunca koğuşta kaldıkları katillerin arasından çıktı.”

Vali Meftun Dallı: “Bu müessese önemli bir kazanımdır”

Kastamonu Valisi Meftun Dallı da şehrin ilim ve irfan yurdu olduğunu belirterek, “Kastamonu, birçok önemli din adamı yetiştirmiş bir kenttir. Dini İhtisas Merkezi’nin burada bulunması çok önemli bir kazanımdır. Mezun olan tüm hocalarımızın ülkemize ve milletimize hayırlı hizmetlerde bulunmasını temenni ediyorum” dedi.

Konuşmalardan sonra, Vali Dallı tarafından Doç. Dr. Burhan İşliyen’e hediye takdim edildi. Mezun olan din görevlileri ilahiler seslendirdi. Törene, İl Müftüsü Bekir Derin, Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Harun Köksalan, Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürü Emin Şahin, mezun olan din görevlileri ile aileleri katıldı.