Hayal kurma vakti çoktan geldi, geçti. Şimdi gerçekleri düşünmek zamanı. Neresinden bakarsak bakalım, gerçeklerin acı olduğu apaçık ortada. Nedir bu gerçekler? Yaklaşan kış ayı demek isterdim ama ne yazık ki kışın tam ortasındayız. Masrafların büyük bir bölümünü oluşturan doğal gaz, elektrik, su faturaları vatandaşın belini bükerken, bir de okula giden çocuğunuz varsa, tek kelimeyle “Allah yardımcınız olsun” demekten başka ne yapabiliriz? Biz hiçbir şey yapamayız ama siyasilerimiz yapabilir.
Çoğumuz hatırlar, hani eski bir Maliye Bakanımız vardı: Nureddin Nebati. Ne demişti Nebati? “Hani bir yatsak, altı ay sonra uyansak…” Şimdi bu isteğin tam zamanı! Bir yatsak, kış bitince kalksak; ne doğal gaz öderiz ne de okul masrafı. Fakat bu yatıp uyanma bir de ters teperse, işte o zaman yanarız. Ev sahibi kapıya dayanmış, altı aylık birikmiş kirayı isterse ne yaparız? İşte gerçeklerin acı olduğunu bir kez daha anlamış oluruz. Çevremizden yardım istesek, ne kadar yardım alabiliriz bilemiyorum.
Sahi, yardım demişken… Sosyal Politikalar Aile Bakanlığı’na yardım için başvuru yapanların kaç kişi olduğunu merak edip bir göz atmak istedim. Aile Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Aile Sosyal Destek Programı (ASDEP) kapsamında 4.786 görevliyle 6.9 milyon haneye yardım ulaştırmış. “Hane” denildiğinde, bu yardımlar hiç de küçümsenemez. Kimi hanede 3, kimi hanede 5-6 kişi yaşıyor. Bu da yoksulluğun hangi boyutlara geldiğini gösteriyor. Sadece hanelere yardım edilmemiş, bakın başka nasıl yardımlar yapılmış: Gerek yardım, gerek eğitim olarak gençlerimiz de unutulmamış. Gençlere evlilik öncesi eğitim verilerek iletişim, yaşam bilinci, aile hukuku, sağlık gibi alanlarda eğitimler verilmiş ve bu eğitimlerden 1.6 milyon kişi yararlanmış. Gerçekten güzel bir oluşum. Sağlam temellere oturmuş bir evlilik yapılmış olur. İyi, güzel de… Verilen tüm bu eğitimler yerine, sağlam bir iş ve geçinebileceği bir ücret verilse, bu evliliklerin temeli kendiliğinden sağlamlaşır. Boşanmalara bakıldığında, çoğunlukla ekonomik yoksulluğa dayanıyor. Para yoksa, saygı da sevgi de yok oluyor.
Ülkede sosyal yardım alan hane sayısı %52 artmış. Yeni evlenecek olan çiftlere yapılan sosyal yardımlar, o çiftlere iyilik mi kötülük mü, bilmiyorum. Zira evlenecek gençlere 48 ay vadeli, 2 yıl geri ödemesiz, faizsiz 150 bin TL kredi veriyorlar. Bu küçük bir miktar da olsa cazip gelebilir. Bu parayı alıp evlenen çiftler, bir-iki yıl sonra bir de çocuk yaparlar. Aldıkları kredinin ödeme vakti geldiğinde, çocuğun masraflarını mı karşılasın, krediyi mi ödesin? Büyük bir zorluk içinde kalıyor ve dünyaya getirdiği çocuğu belki de koruyucu aileler tarafından büyütülmek zorunda kalıyor.
Bu konuya neden değindiğimi söyleyeyim: Bakın, Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın 2024 yılı faaliyet kitapçığında sosyal yardımlar dikkat çekiyor. Raporlara göre, 100 binden fazla aile, çocuklarına bakamadıkları için bakanlığa başvuru yapmış. Ve yapılan yardımlarla ilgili rakamlar veriliyor: 1 milyon 895 bin 622 hane yakacak yardımı almış, 162 bin 666 hane elektrik tüketim desteği almış, 4 milyon 378 bin 839 hane şartlı sağlık yardımı almış, 1 milyon 66 bin 956 öğrenci şartlı eğitim yardımı almış. Yine Bakanlığın açıklamalarına göre, 2024 yılı itibarıyla 3 milyon 876 bin 933 hane aşırı yoksulluk sınırının altında kalmış. 2023 yılında ise 9 bin 806 çocuk, bakılamadığı için koruyucu ailelere verilmiş. Bunlar gerçek ve gerçekler acıdır. Bu acıyı 2025 yılında da yaşayacağız.
Sayın Cumhurbaşkanımız, 2024 yılını “Emekliler Yılı” ilan ettikten sonra, emekliler kahvelerin yerine parkları tercih etmek zorunda kaldı ve çok sıkıntı çektiler. Sayın Cumhurbaşkanımız, 2025 yılını da “Aile Yılı” ilan etti ve yeni evlenecek çiftlere öğütler vererek, “En az 3 çocuk yapın” diyor. Hadi bakalım, evlilik öncesi aldığınız eğitimler, çocuklarınızı büyütürken işinize yarayacak mı, göreceğiz.
Kalın sağlıcakla…
YORUMLAR