Kırıkkale’de yüzlerce vatandaş, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etti. Yürüyüşe katılan Gülcan Tekin ise, “Sadece dua edebiliyorum, kalbim ağlıyor” diyerek gözyaşlarını tutamadı.
Kırıkkale’de yüzlerce vatandaş, İsrail’in Filistin Gazze’ye yönelik sürdürdüğü saldırıları protesto etmek amacıyla bir araya geldi. Nur Camisi avlusunda toplanan vatandaşlar, kortej halinde Cumhuriyet Meydanı’na doğru yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüş esnasında İsrail aleyhine sloganlar atıldı ve Gazze halkına destek veren pankartlar taşındı. Türk ve Filistin bayraklarıyla donatılan yürüyüşün sonunda da Kur’an-ı Kerim tilaveti okunarak dualar edildi.
Memur-Sen Şube Başkanı Yasin Pekuz, sivil toplum kuruluşu temsilcileri adına yaptığı açıklamada, İsrail’in Gazze’deki eylemlerini sert bir şekilde eleştirerek, “Siyonist İsrail rejimi 7 Ekim’den bu yana Gazze’de insanlık tarihinin en büyük soykırımını gerçekleştirdi” diye konuştu.
Pekuz, Gazze’deki durumu şu sözlerle anlattı; “40 bin kardeşimiz alçakça katledildi. 100 binden fazla kardeşimiz de yaralı. Gazze Şeridi’nde ayakta kalmış tek bir mahalle yok. İnsanların sığınabilecekleri tek bir güvenli nokta bile yok. Gazze’de daracık bir alana hapsedilmiş 3 milyon insan, bütün insanlığın sessiz bakışları arasında yaşanan soykırımda çaresizce sıranın kendilerine gelmesini beklemektedirler.”
Yürüyüşe katılan Gülcan Tekin, yaşanan olaylar karşısındaki çaresizliğini dile getirerek, “Çok üzülüyorum, kahır oluyorum, yastığa başımı rahat koyamıyorum. Biz de insanız, üzülüyoruz ve elimizden bir şey gelmiyor. Sadece dua edebiliyorum, başka da bir şey yapamıyorum. Kalbim ağlıyor” ifadelerini kullandı.
Zemzem Pehlivanlı ise benzer duygularla yaptığı açıklamada, “Gerçekten çok üzgünüm. Hiçbir şey yapamayıp sadece boykot yapmak bile beni çok üzüyor. Allah yardımcımız olsun. Boykotu bari layıkıyla yapanlardan olalım” dedi.
Radi İlisun, tepkisini şu sözlerle dile getirdi; “Dünyanın gözü önünde, dünyanın en büyük soykırımı yapılıyor. Hitler’in yapmadığının daha da büyüğünü yapıyorlar.”
Ahmet Lekesiz’de durumu, “Tam manasıyla bir soykırım, bir vahşet. Sözün tükendiği yer” şeklinde tanımladı.