Küçükçekmece’de çöken 3 katlı bina enkazından incelemelerde bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Altında iş yeri olan, üstü de konut olarak kullanılan bir bina. Ruhsatlı yapının üzerine kaçak 2 kata yakın diyebileceğimiz 1 buçuk kat yapı inşa edilmiş. Kaçak bina yükü olan bir yapı. Bina kendiliğinden sabah 08.40 sıralarında yıkıldı ve 9 insanımız göçük altında kaldı. 1’ini ne yazık ki kaybettik. 8 vatandaşımızın 2’si ağır yaralı” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Küçükçekmece’de çöken 3 katlı bina enkazından incelemelerde bulundu. İncelemelerin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Bina 1988 ruhsatlı. Altında iş yeri olan, üstü de konut olarak kullanılan bir bina. Tabii ne yazık ki ruhsatlı yapının üzerine kaçak 2 kata yakın diyebileceğimiz 1 buçuk kat yapı inşa edilmiş. Küçükçekmece Belediye Başkanımızla da istişaresini yaptık. Herhangi bir şikayet ve ihbar yok. Ne yazık ki kaçak bina yükü de olan bir yapı. 1988 yılı olunca da o günün inşaat tekniğiyle de ilgili zaten artık bütün kamuoyu da ne kadar sıkıntılı yapılar olduğuyla ilgili yeterince bilgi sahibi. Orada da kolon veya kiriş yapısını gördüğünüzde 1980 ve 1970’li yılların binalarının birçoğunda ne kadar niteliksiz bir işçilik ve malzeme kullanıldığı ortaya çıkıyor. Bina kendiliğinden sabah 08.40 sıralarında yıkılıyor ve 9 insanımız göçük altında kalıyor. 1’ini ne yazık ki kaybettik. 8 vatandaşımızın 2’si ağır yaralı. Diğerleri daha az yaralanmayla kurtulmuş durumdalar. Şu an tetkiklerimiz devam ediyor. Komşu binayla ilgili de boşaltma işlemleri yapıldı. Hem Küçükçekmece hem de bizim ekiplerimiz burada. Az önce de Sayın Kaymakam ve Valimizle istişaremizi yaptık. Olabildiğince hızlı ve pratik bir biçimde yakın çevresini de içine alan bir şekilde belediye ekipleri bir araya gelerek o bölge de tarama yapılmış alan var mı? Yapılmadıysa nasıl hızlıca yaparız diye bugün itibariyle eyleme geçecek. Olabildiğince hızlı bir şekilde yakın çevre binalarının da fiziki durumları gözden geçirilerek gerekli işlemler yapılması noktasında Kaymakamlığımız ve Valiliğimiz desteğiyle sıkı bir biçimde süreç takip edilecek” şeklinde konuştu.
“Depremin riski her geçen gün daha da artıyor”
Beklenen İstanbul depremiyle ilgili konuşan Ekrem İmamoğlu, “Deprem meselesi bizim kapımızda. Gününü, saatini, saniyesini bile hesaplayamadığımız bir durumdayız. İstanbul’umuzun bu meselesi, önemli bir meseledir. Bu meselenin çözümü de hep birlikte olabilmektir. Tek elden ve güçlü bir şekilde, iradeyi ortaya koyan bir anlayışla süreci yönetebilmekten geçmektedir. Daha önceki görüşmelerde Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızla görüşmelerde bunu beyan etmiştik. Burada ilçe belediyesi, büyükşehir belediyesi, kaymakamlığı, valiliği, bakanlığı diye bir kavram ya da ayrım yok. Tek başına ve bütün şekliyle irdelenmeli ve bir arada güçlü bir başkanlıkla, yapıyla İstanbul özelinde bunu söylüyorum. Marmara Bölgesi’ne de genişletilebilir. Hızlı karar, aksiyonların alındığı, finansmanından, sigortacıya kadar bütün sektörlerinde içine katıldığı bir yapılanmayı biz sonuna kadar destekliyoruz. Kanuni altyapısının da müşterek bir biçimde olgunlaştığında bunu da sonuna kadar destekleyeceğimizi hem mevcut şehircilik bakanımıza hem daha önceki şehircilik bakanına iletmiştim. Ben hala İstanbul’un böyle bir çözüm yolculuğuyla başarıya kavuşabileceğine inanıyorum. Elbette her kurum, elinden gelen her şeyi yapıyor. Siyaset üstüdür, partiler üstüdür. Öyle bir başkanlığında, siyaset üstü kurulmasının zemini olgunlaştırılabilir. Herkes orada burada konuşmaz. Tek salonda, tek mecliste ve konseyde konuşur ve karar alırlar. İstanbul Deprem Başkanlığı, İstanbul Deprem Konseyi adı her neyse konulabilir. Çözüm buradan geçmektedir. Ben yine bu çağrımı yineliyorum. Herkes emek veriyor, herkesin emeğine sağlık ama İstanbul’a yetmiyor. Hala sıkıntılı bina sayısı yüksek. Bu hızla gittiğimizde biz 40-50 yılda bunu bitiremeyiz. Depremin riski her geçen gün daha da artıyor. Meseleyi böyle bir şekilde çözüme kavuşturmamız bu vesileyle tekrar sizin vasıtanızla duyurmuş olayım. Biz öyle bir oluşumun ve sürecin neferi oluruz. Yine Bakanlık bu işin amiri ve koordinatörü olur. Her birimiz orada bu işin paydaşı oluruz. Bu arada hayatını kaybeden Türkmenistan vatandaşı. Allah’tan rahmet diliyoruz. Yarılı olanlara da acil şifalar diliyoruz. Arkadaşlarım farklı hastanelerden süreçleri takip ediyorlar. İtfaiye başta olmak üzere zabıtamız, AFAD, diğer birimler hepsi el ele, kol kola bir çalışmayla hızlıca süreci toparladılar. Hepsinin emeğine sağlık” ifadelerini kullandı.