Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Seçer, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankasının deprem bölgesine gönderdiği hibe paketinden yararlanacak iller arasında Mersin’in de sayılmasına karşın paylarına düşen hibeyi alamadıklarını söyledi

BERDAN BARAJININ DOLULUK ORANININ YÜZDE 54 CİVARINDA OLDUĞU BELİRTİLDİ.

Bu haberin fotoğrafı yok

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankasının (EBRD) deprem bölgesine gönderdiği hibe paketinden yararlanacak iller arasında Mersin’in de sayılmasına karşın paylarına düşen hibeyi alamadıklarını söyledi. Mersin’in hibe paketinden yararlanabilmesi için ‘genel hayata etkili afet bölgesi’ kapsamına alınması gerektiğini belirten Seçer, bir an önce bunun gerçekleşmesini beklediklerini söyledi.

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, iklim değişikliği ve kuraklık riskiyle birlikte yaşanabilecek su sorununa karşı yaptıkları çalışmaları İHA’ya anlattı. “Su çok değerli” diyerek suyun önemine dikkat çeken Seçer, Mersin’in merkezin içme suyunun Tarsus Berdan Barajı’ndan sağlandığını anımsattı. Pamukluk Barajı’nın devreye girmesinin ardından eğer yetersizlik olursa oradan da destek aldıklarını kaydeden Seçer, “Çünkü iki barajın birbiriyle bağlantısı var. Bu anlamda her iki barajın olması bize bir avantaj sağlıyor. Ama tabii ki Mersin sadece merkezden oluşmuyor; batıda Anamur sınırına kadar 16 bin kilometrekare önemli bir bölge ve farklı kaynaklardan su sağlıyoruz” dedi.

“Pamukluk Barajı içme suyu tesislerinin yapımı bizim için hayati önem taşıyor”

Pamukluk Barajı içme suyu tesislerinin bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çizen Seçer, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) ile Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (MESKİ) arasında 2016 yılında yapılan protokole işaret etti. Seçer, “Pamukluk Barajı içme suyu tesislerinin yapımı bizim için hayati önem taşıyor. Bizler yönetime gelmeden önce 2016 yılında önceki MESKİ yönetimiyle DSİ arasında bir protokol var. Burada hem içme suyu arıtma tesisinin hem barajdan şehir merkezine gelecek isale hattının yapım işini DSİ üstleniyor. Yapacak, bedelini Mersin Büyükşehir Belediyesi Sular İdaresine 30 yıl ödeme kaydıyla borçlandıracak. Ancak, 2019’da yönetim değiştikten sonra bu protokol de askıda kaldı. Bu konuda pek çok kez kamuoyunu aydınlatmak durumunda kaldım; bu projenin bir an önce başlaması gerektiğini söyledim, gerekçelerimi de ortaya koydum” diye konuştu.

“Mersin’de şu anda fiili olarak 2,6 milyon insan yaşıyor”

Mersin’de gerek sığınmacı gerek ekonomik gelişme, yükselen hayat standardı ve yatırımların artmasına bağlı doğal gelişmelerden kaynaklı yoğun bir nüfus artışı olduğuna dikkat çeken Başkan Seçer, “En önemlisi de son deprem felaketinden sonra yoğun bir depremzede göçü oldu buraya. O günden bugüne Mersin’de yaşayan 66 bin aile tespit edildi. Bunun çok az bir kısmı ikametgahını buraya aldırdı; resmi nüfusta görülmüyor ama burada yaşıyor. 66 bin aile demek minimum 200 bin insan demek. Mersin’in nüfusu 1 milyon 940 bin civarında görülüyor ama en az fiili olarak 2,6 milyon insan yaşıyor. Doğal olarak da bu ihtiyaçları arttırıyor. Daha önceki yaptığınız hem içme suyu tesislerinin kapasitesi hem altyapı kapasiteleri hem yollarınız her şeyiniz kifayetsiz kalıyor. İşte su Mersin için bu nedenle önemli” ifadelerini kullandı.

“Pamukluk Barajı içme suyu projesinin bir an önce hayata geçirilmesi lazım”

Öte yandan, küresel iklim değişikliği nedeniyle iki yıldır kurak mevsimler yaşandığını vurgulayan Seçer, özellikle geçen kış Mersin’in ‘ambarı ve deposu’ olarak nitelediği Toros Dağları’nın çok yetersiz kar yağışı aldığını söyledi. Seçer, “Önceki yıl da yetersizdi ama bu yıl çok daha kötü noktalarda. Şimdi bütün bunları üst üste koyduğunuz zaman ‘Pamukluk Barajı içme suyu projesinin’ bir an önce hayata geçirilmesi lazım. Biz DSİ ile belli görüşmeler yapmıştık. Sonuç itibariyle isale hattını kendileri yapacak, biz daha sonra kendilerine ödeyeceğiz. Şu anda fiyat farkları ve KDV hariç 3,2 milyar liralık bir çalışma. Haziran ayı içerisinde yer teslimi yapıldı. Projenin hayata geçirilmesi gerekiyor. Yani imalatının yapılması gerekiyor ama gördüğüm kadarıyla da DSİ’nin bu yılki ödeneğinde Pamukluk Barajı isale hattının miktarı 100 milyon TL ayrılmış ki bu yetersiz bir rakam. Bunun bir an önce gözden geçirilmesi lazım” dedi.

“EBRD’nin deprem paketinden Mersin’e de hibe desteği verileceği açıklanmıştı”

Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak Pamukluk Barajına arıtma tesisi yapacaklarını dile getiren Seçer, tesisin şu andaki maliyetinin yaklaşık 90 milyon euro olduğu bilgisini verdi. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankasının (EBRD) deprem bölgesine gönderdiği hibe paketi çerçevesinde o dönemde İller Bankası, EBRD, diğer yetkililer ve kurumlarla yaptıkları görüşmelerden olumlu sonuçlar elde ettiklerini anlatan Seçer, eski Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin de bu konuda açıklama yaptığını anımsattı. Seçer, “Bu paketten bize ilk etapta 46 milyon euro hibe, Pamukluk Barajı Arıtma Tesisi için verildiği söylendi. Bakan Özhaseki de hangi illere deprem paketinden hibe desteği verildiğini açıkladı. Mersin’i de bunun içerisine aldı, toplam 50 milyon civarında bir hibeden söz etti. 46 milyonu Pamukluk Barajı, 4 milyon eurosu da Gülnar’da Ilısu Barajından yaptığımız içme suyu isale hattıyla ilgiliydi” şeklinde konuştu.

“Mersin’in ‘genel hayata etkili afet bölgesi’ kapsamına alınmasını bekliyoruz”

Ancak son gelişmelerin Mersin açısından hiç iç açıcı olmadığını belirten Seçer, şunları söyledi:

“Bize bu hibeyi sağlayacak EBRD Mersin’in mutlaka ‘genel hayata etkili afet bölgesi’ kapsamına alınması gerektiğini, yoksa bu deprem paketinden hibe desteklerinden yararlanamayacağımızı bildirince biz bunu tabii yetkililere bildirdik. Görüşmelerimiz devam ediyor. Şimdi Mersin’in ‘genel hayata etkili afet bölgesi’ kapsamına alınmasını bekliyoruz. Ardından da zaten Cumhurbaşkanlığı yatırım programına alındığı zaman da inşaatı başlatırız. Her şey bu sürece bağlı.”

“Şu an için su sıkıntısı yok”

Şu an için kentte suyla ilgili sıkıntılı bir durum olmadığını da söyleyen Seçer, Pamukluk Barajının 282 milyon metreküp kapasitesi olduğunu ve 1 Temmuz itibariyle yüzde 68 doluluk oranı bulunduğunu bildirdi. Berdan Barajının ise 160 milyon metreküp kapasiteye ve yüzde 54 doluluk oranına sahip olduğunu kaydeden Seçer, “Şu an için sıkıntılı bir seviye değil ama bu demek değildir ki, rahatız. Daha önümüzde uzun bir yaz mevsimi var. Suyun her damlası son derece önemli. Suyu itinalı kullanmak gerekiyor. Bizim sorumluluğumuz temiz içme suyu sağlamak. İçme suyunu bahçe sulamada, halı, araç yıkamada, gereksiz alanlarda kullanmaktan sakınmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Özellikle 6 Şubat depremlerinin ardından Mersin’e gelen depremzedeler de düşünüldüğünde Mersin’in su tüketiminde ciddi bir artış olduğuna dikkat çeken Seçer, “Günlük 235 bin metreküp su tükettiğimiz dönemler geride kaldı. Şu anda günlük 270 bin metreküp civarında su kullanıyor Mersin. Bu da yaklaşık yüzde 15’lik bir artış demektir. Bu daha aşağılara gitmez, bunun daha da yukarı gideceğini düşünüyoruz. Bu açıdan da Pamukluk Barajı içme suyu tesislerimizi bir an önce hayata geçirmemiz gerekiyor. Buna, gelecek 50 yılın, 70 yılın projeksiyonu olarak bakmak lazım. Şimdiden önümüzde oluşacak sıkıntıları, handikapları görmek lazım. Bütün dikkatimiz bu projenin gerçekleşmesinde olacak” diye konuştu.

Mersinlilerin su sıkıntısı yaşamamaları için gerekli önlemleri almaya devam ettiklerini kaydeden Seçer, kayıp-kaçak konusunda da çok ciddi önlemler aldıklarını belirtti. Seçer, “Vatandaşlarımızın suyu kayıt dışı kullanmalarına müsaade etmememiz lazım. Kaçak su her birimizin cebinden çıkan bir paradır ve bizim de projeleri yanlış yapmamıza neden oluyor. Diğer bir konu ise demode olmuş sistemlerden ortaya çıkan kayıplar. Demede olmuş sistemlerimizi yenilemek ve kayıp oranını azaltmak için de önemli çalışmalarımız var. Onun için teknoloji yatırımları yaptık. Su skadası bu anlamda son derece önemli. Suyu 360 derece takip edebiliyoruz. İlk kaynaktan aldığımız ve nihai olarak atık su arıtma tesislerinden çıkıp derin deşarj noktasına gelene kadar bunu takip ediyoruz” dedi.