Esenler Belediyesi tarafından düzenlenen ’Madalya Hikayeleri’ programının bu ayki konuğu milli güreşçi Yasemin Adar oldu. Türkiye’nin dünya çapındaki ilk kadın güreş şampiyonu Adar, başarılarla dolu spor yolculuğunu gençlerle paylaştı.
Esenler Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdürlüğü’nün düzenlediği Madalya Hikayeleri’nin bu ayki konuğu milli güreşçi Yasemin Adar oldu. 19 yaşında güreşe başlayan ve 7. kez Avrupa şampiyonu olarak güreş kariyerindeki başarılarıyla adından söz ettiren Adar, madalyalarla dolu hikayesini genç sporcularla paylaştı.
“Yaşam felsefem haline geldi”
Üniversitede BESYO okuyup beden eğitimi öğretmeni olmak istediğini söyleyen Adar, “Hayatımın dönüm noktası olan iki tane hocayla tanıştım. Güreş antrenörlerimiz beni müsabakalara yolladı ve güreş serüvenim de böylece başlamış oldu. Güreş benim için tamamen yaşam felsefesi haline geldi. Yemek yemek ve uyumak gibi bir şey oldu. Üniversite yıllarımda devlet tarafından bir millilik bursu verildiğini duydum. Geri ödemesi olmayan ve çok güzel bir burstu. Türkiye 2. oldum ve sonrasında uluslararası müsabakalarda da güreşmem gerekti. Sonrasında Avrupa ve dünya şampiyonalarında güreşmeye başladım. Arkasından ilk kez 2013 yılında Akdeniz Oyunlarında başarı elde ettim” dedi.
“Çifte mutluluk yaşadım”
Adar, “Ben Türkiye Cumhuriyeti’ne birçok ilkleri yaşattım. Olimpiyatlarda ilk kez kadın olarak Avrupa ve dünya şampiyonu oldum. Olimpiyatlarda madalyalar kazandım. Ama benim hiç unutamadığım 2017 Dünya Şampiyonası’dı. Antrenör olan eşim beni izlemeye Paris’e geldi. Ben de güzel maçlar yaptım ve finale kadar yükseldim. Burada 5-4 gibi zor bir skorla şampiyon oldum. Elime bayrağı alıp o mindere çıktığımda inanılmaz duygulandım. Eşim de o an gelip bana evlenme teklifi etti. Hem dünya şampiyonu oldum, hem evlenme teklifi almıştım. Benim için çifte mutluluktu. Unutamadığım çok güzel bir anı olarak kaldı” ifadelerini kullandı.
En zorlandığı maçı da anlatan Adar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dünya şampiyonalarında Japon güreşçiler beni çok zorluyordu. 2-1, 3-2 gibi kıran kırana bir maç oluyordu. Rus sporcular da çok iyiler. Üçüncü olarak da ABD ile zorlu müsabakalar oluyor.”