Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Oğlu denizde boğulan baba hukuk mücadelesi başlattı

MERSİN’DE OĞLU KURBAN BAYRAMI’NIN 4. GÜNÜ DENİZDE BOĞULAN BABA EROL TAN, OĞLUNUN ÖLÜMÜNDE BAZI İHMALLER OLDUĞU İDDİASIYLA HUKUK MÜCADELESİ BAŞLATTI.

MERSİN'DE OĞLU KURBAN BAYRAMI'NIN

Mersin’de oğlu Kurban Bayramı’nın 4. günü denizde boğulan baba Erol Tan, oğlunun ölümünde bazı ihmaller olduğu iddiasıyla hukuk mücadelesi başlattı. Lise öğrencisi 18 yaşındaki oğlu Muhammed Enes Tan’ı kaybeden acılı baba, “Başka Muhammed Enes’ler ölmesin, ben bunu istiyorum. Burada da sorumluların cezasını çekmesini istiyorum” dedi.

Edinilen bilgiye göre, Zeytinlibahçe Dış Ticaret Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde okuyan Muhammet Enes Tan, Kurban Bayramı tatilini değerlendirmek için 4 arkadaşıyla Silifke ilçesine gitti. Susanoğlu Plajında şezlong kiralayan Tan ve arkadaşları bir süre sonra yüzmek için denize girdi. İddiaya göre, denize girdikleri bölgenin bir anda derinleşmesi nedeniyle Tan ve arkadaşları panik yaşadı. Arkadaşları ilk etapta çevredekilerin yardımıyla kurtarılırken, Tan bir süre sonra sudan çıkarıldı. Kalp masajı ve suni teneffüs yapılsa da Tan, tatili değerlendirmek için gittiği denizde boğularak hayatını kaybetti.

“Oğlundan son hatıra boğulmadan hemen önce çektiği selfie kaldı”

Oğlundan son hatıra olarak boğulmadan hemen önce çektiği selfie kalan baba Erol Tan, olayın ardından oğlunun boğulmasıyla ilgili bir takım ihmaller olduğu iddiasıyla hukuk mücadelesi başlattı. Oğlunun boğulduğu plajda akrabaları ile araştırma yapan ve oğlunu sudan çıkartan bir işletme sahibi ile görüşen Tan, hem bundan sonra aynı yerde boğulma olaylarının yaşanmaması, hem de ihmal veya kusuru olanların cezalandırılması için öne sürdüğü iddialarla suç duyurusunda bulundu.

Baba Erol Tan, oğlunun 4 arkadaşıyla beraber 19 Haziran’da sabah erkenden denize gittiğini, hatta bir gece önce de arkadaşlarının evlerinde kaldığını söyledi. Bayramın 4. günü saat 14.27 civarında gelen telefonda; arkadaşlarının oğlunun boğulduğunu söylediklerini anlatan Tan, “Biz buradan yetişene kadar o günkü trafikte zaten malum çok kalabalıktı, olay yerinde zaten çocuğum vefat etmiş. Ama nedense olayı sıradan bir boğulma gibi göstermişler. Şimdi burada şezlong kiralanmış. Şezlong kiralayan kişinin herhangi bir kaydı yok. Normal bir patates, soğan satar gibi bir tezgah açmış şezlong kiralamış” dedi.

“Denetiminizi yapmak zorundasınız”

Şezlong kiralayan kişinin, Milli Emlak’a para yatırıp, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün belirttiği şartlar dahilinde kaymakamlığın müsaadesiyle çalıştığını ifade eden Tan, “Milli Emlak’a cüzi bir para yatırıyorlar. Bu para karşılığında da şezlong kiralıyorlar bu insanlar orada. Şimdi burada sorun nedir? Şezlong kiralayabilirsin. Ama orada cankurtaran olması lazım, cankurtaran kulesi olması lazım. Denizde herhangi bir sıkıntı varsa oraya şamandıra atıp, denizin kenarına da bir levha konulması lazım. ’Şamandıraya kadar açılabilirsiniz, şamandıradan sonrasında sıkıntı vardır’ deyip insanları orada ikaz edebilirsiniz. Ama bunların hiçbiri yok maalesef. Tamamen başlı başına bir sorumsuzluk var. Siz bunlara kiraya verebilirsiniz ama burada da denetiminizi yapmak zorundasınız” diye konuştu.

“Sorumluların cezalarını almasını istiyoruz”

Belediyelerin söz konusu bölgeden kum aldığına yönelik iddialar olduğunu dile getiren Tan, şöyle devam etti: “Belediyeler, söylemlere göre kışın o bölgelerden kum almışlar. Bu kum alınma olayında da tabii ki orada bir girdap oluşuyor, bir çukur oluşuyor. İnsanlar normal su üstünde yüzerken veya ayakları yere basarken birden bire boşluğa düşüyor. O girdabın içine düşüyor. Çünkü hiç ummadığı anda gelince insanlar doğal olarak çırpınmaya başlıyor ve su yutmaya başlıyor. İşte maalesef benim oğlum gibi insanlar canından oluyor. Ben 18 yaşında oğlumu bayramın 4. günü toprağa verdim. Onun acısı benim içimde, biz ailece yıkılmış vaziyetteyiz. Ama biz kim olursa olsun sorumluların cezalarını almasını istiyoruz. Gereken işlemleri de başlattık, savcılığa suç duyurumuzda bulunduk. Avukatımız da bu işin takipçisi, gereken şikayetlerimizi yaptık. Sonuna kadar da ben bu işin arkasında olacağım. Başka Muhammed Enes’ler ölmesin, ben bunu istiyorum. Burada da sorumluların cezasını çekmesini istiyorum.”

“Her işletmeci cankurtaran ve cankurtaran kulesine sahip olmak zorunda”

Hayatını kaybeden genci sudan çıkaran yan taraftaki işletme sahibi İbrahim Sönmez de olay günü yaşananları anlattı. Muhammed Enes Tan ve arkadaşlarının şezlong kiraladığı kişinin cankurtaranı ve cankurtaran kulesinin bulunmadığını ifade eden Sönmez, “Şu an bu kanunen yasaktır. Şemsiye ve şezlong kiraya veren her işletmeci cankurtaran ve cankurtaran kulesine sahip olmak zorunda. Bunu bu sene Sahil Güvenlik zorunlu kıldı” dedi.