Son yıllarda özellikle iş ve özel yaşantısında yorgun yüz ifadeleri nedeniyle doktorlara başvuruların sayısının arttığını söyleyen Plastik, Estetik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Onur Oğan, yorgun yüz ifadesi nedeniyle kişilerde asosyalliğin arttığı ve iş hayatında da benzer sıkıntıların yaşandığını ifade etti.
Yorgun bakışın psikolojik etkisi hakkında konuşan Plastik, Estetik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Onur Oğan, yüz hareketleri ve mimiklerimizin insan ilişkilerinde ilk göze çarpan bölge olması sebebiyle oldukça önemli olduğunu anlattı.
Op. Dr. Oğan, “Yer çekimi, mimik kaslarının etkisi ve güneş ışınları yaşlı bir görüntünün en önemli nedenlerindendir. Yer çekiminin etkisiyle yüzü yerinde tutan bağlarda gevşeme, deri esnekliğinin zamanla azalmasıyla da sarkmalar oluşur. Özellikle yanak alt yüz bölgesindeki sarkma kişiyi yorgun ve yaşlı gösterir. Estetik cerrahi bu probleme yüz germe adı altında toplanan ameliyatlarla çözüm bulmuştur. Birçok farklı teknik tanımlansa da temel amaç sarkan dokuları tekrar eski yerine getirmektir” dedi.
“Sosyal etkileşimden kaçınmaya sebep”
İnsan ilişkilerinde yüzün en dikkati çekici alan olduğunun altını çizen Plastik, Estetik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Onur Oğan, “Yüzde yaşlanmanın etkileri; derinin elastikiyetini kaybetmesi veya azalması, hacim kaybı ve sarkma olarak üç mekanizmayla anlatılabilir. Karşı tarafa ilk izlenimi veren hemen hemen her zaman yüzümüzdeki ifade ve mimiklerimizdir. Aynaya her gün baktığında yorgun, bitkin, enerjisi düşük bir yüzle karşılaşan kişinin kendisini hissettiği yaş ne olursa olsun artık yaşlandığı hissine kapılmasına bazı sosyal etkileşimlerden kaçınmasına sebep olabilir” diyerek uyardı.
“Bitkin yerine taze ve enerjik bir yüz pozitif etki oluşturuyor”
Bu tip durum yaşayan kişilerde genellikle yaşlanmaya ikna olmayla beraber sosyal çekilmenin de meydana geldiğini belirten Op. Dr. Oğan, “Yaş alırken vücut ve yüzündeki değişikliklere karşı tepkiler kişiden kişiye değişkenlik gösterse de; bu durumdan rahatsız olmak da oldukça doğal karşılanması gereken bir durumdur. Yüzde canlı, dinamik, taze, sevecen bir bakış karşı tarafa iletişime açık olduğumuz, enerjik olduğumuz fikri verir. Bu sebeple yorgun bitkin bir yüz yerine daha taze ve enerjik görünen bir yüz günlük ilişkilerimizin pozitif sürmesi iş hayatında da daha enerjik bir görünüşe sahip olmak verimliliğinizi artıracaktır” dedi.
“Yüz gençleştirme işleminde doğallık korunmalı”
Yüz gençleştirme işlemi için genellikle iş ve özel hayatında mizaç sertliği ya da yorgunluğundan şikayetçi kişilerin kendilerine başvurduğunun altını çizen Op. Dr. Oğan, sözlerine şöyle devam etti:
“Yüz gençleştirme planlanırken doğallıktan kaçılmadan, kişinin yüz bütünlüğü bozulmadan, daha taze ve enerjik görünüme sahip olmasını hedeflemek kritiktir. Bu sayede kişide meydana gelen değişiklik sosyal çevresinde pozitif geribildirimler almasına, artan özgüvene dönüşüp kişinin hem kendisini sayması, sevmesini hem de çevresi tarafından daha çok kabul görmesine imkan sağlar.”