“Oynatmaya az kaldı, doktorum nerde?” diye başlayan bir şarkı vardı sanırım. Çok kişi bu şarkının sözlerini ezbere bilir. İşte o şarkı bu günlerde benim dilimden hiç düşmüyor. Gerçekten doğru söylüyorum ama bana ve benim gibi düşünen milyonlarca kişiye doktor falan kar etmez.
Cennet vatanımızı cehenneme çevirdiler. Neredeyse her üç adımda bir yangın… “Enerji nakil direkleri” dediler, doğrudur. Öyle yerlerde yangın çıkıyor ki, bırakın enerji direklerini, gölgesi bile bulunmayan yerler yanıyor. Yanan sadece orman değil; milyonlarca canlı alevlerin arasında bağıra bağıra ölüyor.
Sizleri bilmiyorum ama televizyon seyretmeme kararı aldım. Alevler arasında kalan sadece hayvanlar değil tabii ki. 10 fidanımızı şehit verdik ve bunların beşi hiçbir karşılık beklemeden gönüllü olarak yangın söndürmeye gelen AKUT gönüllüleri oldu.
Tarlasını sürmek için üç litre mazot parası bulamayan köylülerimiz sadece Türkiye’ye değil, dünyaya insanlık dersi verdi. Yüzlerce köylümüz traktörlerinin arkasına su tankerlerini bağlayıp su taşıdılar, hiçbir karşılık beklemeden yangına koştular. Bursa Harmancık bölgesinde traktörüyle birlikte uçurumdan yuvarlanarak hayatını kaybeden köylüler Ahmet Demir, Mehmet Şimşek ve Kazım Bayrak’ın cenazeleri yine köylüler tarafından güçlükle çıkarıldı. Sadece “şehidimiz var” denilip üç gün sonra unutulacak olan bu köylü kardeşlerime Allah’tan rahmet diliyorum.
Olayın ciddiyetini algılayamayan şahıslar var desem “yok artık” dersiniz. Yazımın tamamını okuyunca hak vereceksiniz. Bakın, Aydın’ın Koçarlı ilçe belediyesine Orman Bakanlığı tarafından itfaiye aracı verilmiş ve yerel seçimlerde belediye başkanlığı muhalefete geçmiş. Orman Bakanlığı durur mu? “İtfaiye aracını geçici olarak vermiştik” deyip geri almışlar. Fıstık çamı ağaçlarıyla donanmış ve çam fıstığı festivaliyle tanınan bu ilçenin elinden itfaiye aracını geri alıvermişler.
Peki bu anlayışla orman yangınlarıyla baş edebilir miyiz? Tabii ki hayır. Zira yasalar eliyle her türlü izinler veriliyor. Öte yandan valiler ormanlara girişleri yasaklasa da resmi izinli taş ocakları ve maden sahaları var ve bunlar sürekli çalışıyor. Konuyla ilgili personelin çok iyi eğitim alması gerekirken İzmir Eğitim Merkezi’nin kapatılması ayrı bir olay.
Türkiye’de 23 bin orman köyü var. Şehirlerde nasıl kentsel dönüşüm yapılıyorsa, orman köylüleri için de yangın dönüşüm projeleri yapmak gerekir diye düşünüyorum.
Bir de yangınlar sonrası keşkeler vardır. Benim keşkem: Alper Gezeravcı’yı uzaya daha sonra yollasaydık da verdiğimiz 50 milyon dolara yangın söndürme uçağı alsaydık… Ya da 19 Mart darbesi yapılmayıp 45 milyar dolar, yani 1 trilyon 700 milyar paramız yanmasaydı… Yerine yangın söndürme uçağı alsaydık, bu yangınlar bu kadar uzun sürmezdi. Söylediklerim mantıklı değil mi?
Aslında konuyla ilgili söylenecekler hayli çok ancak sizleri sıkmak istemem. Örneğin:
Eski Bakan Pakdemirli döneminden bu yana süregelen bir konuyu tekrar açalım. THK yangın söndürme uçakları var. Her ne kadar bakanlar “yok” dese de var işte. Eski Bakan Pakdemirli o uçakların motorlarına kuşlar yuva yapmış dediğinde, “Peki sen ne yapıyordun?” demek gerekirdi ama kimse bir şey demedi. THK’nın bu yangın söndürme uçakları geçtiğimiz günlerde satışa çıkarıldı.
4’ü faal olan bu uçakları neden kullanmıyoruz da satıyoruz diye soruyorum. Uçabilecek durumdaki bu 4 uçak neden satılıyor? Bu Türk Hava Kurumu düşmanlığı neden acaba? Yıllarca kurban derileri toplayarak alınan bu uçaklar düne kadar kullanılırken neden THK’ya kayyum atanıp koskoca kurum çökertilmek isteniyor?
Ekonomimiz böyle uygun olacağını söylüyorsa, Sayın Bakan Mehmet Şimşek hiçte öyle demiyor. “Gayet iyi gidiyoruz, ekonomimiz zorda olsa iyi yönettik” dedi. Bunun üzerine bir vatandaş olarak Sayın Bakan’a iki soru yöneltmek isterim:
Birinci sorum: Ekonomi iyi ise neden emekliye %16,67 zam yapıp ev kiralarını %43 arttırdınız? Enflasyon düştü dediğiniz ülkede yerli bir otomobilin 737 bin lira fiyatı olmasına rağmen 509 bin ÖTV, 265 bin KDV alınır mı? Buna bir de 0,55 vergi koyup 737 bin liralık otomobili 1 milyon 592 bin liraya satmak ekonominin düzeldiğinin işareti midir, Sayın Şimşek?
Yazın ortasında domates 50 TL, biber 80 TL… 120 veya 150 TL altında meyve yok. Ekonominin iyi olduğunu bir de bizim anlayacağımız dilden tane tane anlatsanız nasıl olur, Sayın Bakan?
Neyse, daha yazmam gereken o kadar çok konu var ki… Terörsüz Türkiye hayli önemli bir konu ancak terörsüz bir Türkiye konusunun terörist başının yol göstermesiyle olmayacağını biliyorum. Ülkemizdeki devşirme sporcuları yazmak istiyorum; çuvalla paralar verip müsabakalarda çuvallayan, ay yıldızlı formanın hakkını veremeyen sporcuları yazmak istiyorum.
Kalın sağlıcakla.

YORUMLAR