Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Türk Kardiyoloji Derneği’nden ‘Aktif Yaşam Alanı’ hizmeti

TÜRK KARDİYOLOJİ DERNEĞİ (TKD) VE BEŞİKTAŞ BELEDİYESİ ORTAKLIĞINDA ‘AKTİF YAŞAM ALANI’ DÜZENLENEN PROGRAMLA HİZMETE AÇILDI.

TÜRK KARDİYOLOJİ DERNEĞİ (TKD)

Türk Kardiyoloji Derneği (TKD) ve Beşiktaş Belediyesi ortaklığında ‘Aktif Yaşam Alanı’ düzenlenen programla hizmete açıldı.

Türk Kardiyoloji Derneği (TKD) tarafından ‘Aktif Yaşam, Sağlıklı Toplum’ projesi çerçevesinde Beşiktaş’taki Yeşim Parkı’nda hayata geçirilen ‘Aktif Yaşam Alanı’nın açılışı gerçekleştirdi. Parkın açılış programında Beşiktaş Belediye Başkan Yardımcısı Şeref Şeker konuşma gerçekleştirdi. TKD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Değertekin, TKD Genel Sekreteri Prof. Dr. Bülent Mutlu, TKD Kalp Yetersizliği Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Özlem Yıldırımtürk ve TKD Kalp Yetersizliği Çalışma Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Emre Aslanger kalp sağlığı ile ilgili bilgiler sundu. Hem bireysel hem de toplulukla beraber farklı egzersizler yapılabilecek şekilde kurgulanan alan, 2 ana bölümden ve farklı sayıda spor aletlerini içeren 8 adet spor diliminden oluşuyor. Bireysel spor alanındaki farklı spor aletlerinde mekik, şınav, barfiks, dips gibi yoğunluklu olarak vücut ağırlığı kullanılan spor hareketleri yapılabilirken, kolektif spor alanında ise yoga, pilates gibi ekip aktiviteleri hayata geçirilebiliyor. Aktif Yaşam Alanı’nda yapılabilecek hareketlerin bilinçli ve kişinin bedenine iyi gelecek şekilde uygulanması için de bir video çalışması bulunuyor. Alanda bulunan ekipmanlarda hangi egzersizlerin nasıl yapabileceğini anlatan videolara, alandaki QR kod okutularak ulaşılabiliyor. Böylelikle spor yapmak isteyenler bu videolar sayesinde başlangıç-orta-ileri seviye antrenmanları izleyerek doğru egzersiz ipuçlarını öğrenebiliyorlar.

“Hareket et Beşiktaş”

Açılış konuşması gerçekleştiren Beşiktaş Belediye Başkan Yardımcısı Şeref Şeker, “Biz Beşiktaş’ta sosyal yaşamı desteklemeye, hareketli bir yaşam sağlamaya çalışıyoruz. Beşiktaş bölgesinde yaşlılık oranı Türkiye’nin yaklaşık 2 katıdır. Yüzde 10 civarında 65 yaş üstü yaşayan kişi var. Akatlar Bölgesi’nde ise bu oran yüzde 21.44. Bu projeyi 65 yaş üstü halkımız için ve gençlerimize örnek olması adına ‘Hareket et Beşiktaş’ teması kapsamında gerçekleştirmeye çalıştık. Hekimlere ve firmalara ve herkese teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

“Fizik aktivasyonunu geliştiren ve canlı tutan aktif yaşam alanlarının artmasını önemsiyoruz”

Türkiye’de ve dünyada giderek artan bir yaşlanma problemi olduğuna vurgulayan Değertekin, “İleri yaştaki nüfus sayısı ve hasta sayısı artıyor. İleri yaştaki kişilerin daha dinç ve daha sağlıklı bir kalple hayatını devam ettirmesi için de belli bir fizik aktivasyonunu sürdürebilmesi önemli. TKD olarak sadece hastalıkları tedavi etmeyi değil, öncelikle hastalıkları önlemeyi amaçlıyoruz. Hastalıkları ne kadar önleyebilirsek o kadar daha sağlıklı, daha uzun bir yaşam sağlayabileceğimizi, yaşam kalitesini daha da arttırabileceğimizi biliyoruz. O yüzden özellikle fizik aktivasyonunu geliştiren ve canlı tutan bu tür aktif yaşam alanlarının artmasını önemsiyoruz ve bu konudaki bütün projeleri destekliyoruz” ifadelerini kullandı.

“Yaşam içinde mutlaka hareketliliğimizi arttırmamız lazım”

Türkiye’de kadınların hastalıklarında artış olduğunu ifade eden TKD Genel Sekreteri Prof. Dr. Bülent Mutlu, “Ülkedeki kadınların yaklaşık 3’te birinin diyabetik, 3’te birinde ise hipertansiyon olduğunu ve kadınlarda obezitenin giderek artıyor. Spor derken hareketli bir yaşamı kastediyoruz, yaşam içinde mutlaka hareketliliğimizi arttırmamız lazım. Bununla ilgili çok sayıda çalışma var. Bu çalışmaların hepsi gösteriyor ki, sadece kalp sağlığı değil aslında ruhsal, fiziksel olarak yaşamın bir parçası haline getirdiğiniz zaman sizin kendiniz iyi hissetmenizden başlayarak hipertansiyonu, diyabeti ve en önemlisi de kalp damar hastalıklarının tümünü önlemede son derece faydalı. Sporu tek başına yaptığınızda bunun faydası tabii ki var ama bunun yanında mutlaka yeme alışkanlıklarımızı da değiştirmemiz gerekiyor” diye konuştu.

“Türkiye’de 3 milyona yakın kalp yetersizliği hastası var”

Yaptığı konuşmada TKD Kalp Yetersizliği Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Özlem Yıldırımtürk, “Kalp yetersizliği ülkemizde ve dünyada büyüyen bir problem. Çok yakındaki veriler gösteriyor ki; Türkiye’de 3 milyona yakın kalp yetersizliği hastası var. Türkiye’deki kalp yetersizliği hastalarının yaş ortalaması 68. Yaşımız arttıkça kalp yetersizliği yaşayan hasta sayısı da artıyor. Bunu önlemek için birtakım şeyler yapmamız lazım. Kadınlarda hipertansiyon, diyabet gibi durumlar özellikle kalp yetersizliği gelişiminde önemli. Bunları önlememizde ise egzersiz önemli bir yer alıyor. Kalp damar hastalıklarının önlenmesinde sigaranın bırakılması, kullanılmaması ya da egzersiz gibi birtakım yöntemler hastalıkların gelişimini engellerken aynı zamanda riskleri de azaltıyor. O yüzden egzersizi bütün topluma yaymamız gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

“Yapılan fiziksel egzersizler, kalp kasının gücünü ve dayanıklılığını artırarak, kalp fonksiyonlarını geliştirir”

TKD Kalp Yetersizliği Çalışma Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Emre Aslanger ise, “Kalp hastalıklarının ortaya çıkmasında egzersizin önleyici rolünün üzerinde durulmalı. Çocukluktan itibaren bir spor yapma alışkanlığı kazanmamız, kalp sağlığının korunması ve hastalıkların engellenmesi için çok önemli bir faktör. Bazen ne olursa olsun, kalp hastalığına yakalanabiliyoruz. İleri derece de kalp yetersizliği ve rahatsızlığı olan hastaları tedavi etmeye çalışıyoruz. Bazen hastalar yataktan kalkamayacak durumlardayken, yatak içi egzersizlerle başlıyoruz. Daha sonra onları ayakta egzersiz yapabilir hale getiriyoruz. Daha yüksek seviyede egzersizlere alıştırmaya çalışıyoruz. Bunun belli bir sınırı var. Hastalarımızı belli bir aşamada mezun ettikten sonra, şehir içerisinde spor salonlarında veya açık alanlarda aktiviteleri devam ettirmeleri gerekiyor. Bu durumu kalp hastalığında kullanılan bir ilaç kadar önemsiyoruz. Belki o ilaçlardan daha etkili, ucuz ve çok daha kolay ulaşılabilir olarak egzersizi görüyoruz. Böyle alanların varlığı çok önemli. Hastalar hastaneden çıktıktan ve normal yaşamlarına döndükten sonra sporu aynı bir ilaç kullanır gibi değerlendirebilmeleri için şehirde spor yapabilecekleri alanlara ihtiyaç var” şeklinde konuştu.

Açılışın ardından katılımcılar spor eğitmenleri eşliğinde parktaki parkurların kullanımına ilişkin bilgiler alarak kısa bir antrenman yaptı.