Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Ulu çınarları buluşturan gelenek

ÇORUM’UN OVASARAY KÖYÜNDE ULU ÇINARLAR HER YIL DÜZENLENEN SARAY BAHÇE BULUŞMALARI ETKİNLİĞİNDE BİR ARAYA GELİYOR.

ÇORUM’UN OVASARAY KÖYÜNDE ULU

Çorum’un Ovasaray köyünde ulu çınarlar, her yıl düzenlenen Saray Bahçe Buluşmaları etkinliğinde bir araya geliyor. İş insanları Mustafa ve Ali Ilıca tarafından düzenlenen organizasyonda köy nüfusuna kayıtlı 70 yaş ve üzeri ulu çınarlar hatıralarını tazelerken, deneyim ve tecrübelerini genç nesillerle paylaşma imkanı buluyor.

Ovasaray köyünde ulu çınarlar, her yıl düzenlenen Saray Bahçe Buluşmaları etkinliğinde bir araya geliyor. Saray Bahçe Buluşmaları amacı hakkında davetlilere bilgi veren Öğretim Görevlisi Ali Ilıca, modern dünya şartlarının hayatımızı çok kolaylaştırırken her birimizi bir kenara savurduğunu belirterek, “Bireysel olarak hayata tutunma zorunda bıraktı. Pek çoğumuzu köyümüzü terk etmeye zorladı. Cenaze merasimleri dışında bu gibi toplantılar olmaz ise büyüklerimizi çok fazla göremez olduk. Oysa kırsalda yaşarken böyle değildik. Köy meydanlarında oturup muhabbet ediyorduk. Köy konaklarımız ve odalarımız vardı. Oralarda çok derin muhabbetler yapardık. Herkesin her türlü sorunu bu odalarda çözülürdü, mutluluklar buralarda paylaşılırdı. Köyümüzde 10 üzerinde köy odası vardı, misafirleri hiç eksik olmazdı. Sofralarımız hiç misafirsiz kalmazdı. Sofralarımız misafirle şenlensin isterdik. Bunlar artık hatıralarda kaldı. Her geçen gün o güzelim kıymetlerimizi kaybediyoruz. Yerine yeni değerler koyamıyoruz. Şehirlerin ışıltılı cazibelerine aldanıyoruz. Köylerimizi terk ediyoruz. Oysa şehirlerde yaşamak daha da zor oluyor. Topraktan uzaklaşmak insana acı veriyor, sorunlar peş peşe geliyor. Şehrin evleri daha konforlu ama içerisinde huzur yok. Eskiden çoraplarımız yamalı, ayakkabılarımız siyah lastik idi ama biz onlarla çok mutlu oluyorduk. Şimdi yamalı giysilerimiz yok, marka ayakkabılarımız var ama bir türlü memnun olamıyoruz. Şehirde evlerimizin odaları daha fazla ama her birimizin telefonu var, odalarda televizyonları var fakat muhabbet edemiyoruz. Çocuklarımızla iletişim kuramıyoruz. Ayrı dilden konuşuyor, ayrı dünyalarda yaşıyoruz. Küçük çocuklarımızın şehirde özgürlüğü yok, kendi başına sokağa çıkamıyor. Apartman hayatında çocukça bağıramıyor çünkü üst komşu rahatsız oluyor, koşamıyor alt komşu hemen tepki veriyor. Oysa benim çocukluğumda sabah erken evden çıkardık, harman yerinde top oynardık, çoraklıkta çamurdan oyuncaklarımızı kendimiz yapardık, Derinçay’da balık tutar hem de çok büyük balıklar tutardık, hatta suyundan içerdik” dedi.

“Şehrin sıkıntılı ve kalabalık hayatı artık bize keyif vermiyor”

Artık ekmeklerin mis gibi kokan lezzetinin kalmadığını anlatan Ilıca, “Derinçay’da değil balık artık kurbağa dahi yaşayamaz oldu. Tandır ekmeği, tek yüzlü çörek, omaç, unutmabeni, kellecoş, hasıda, pelte yiyemez olduk. Şehrin sıkıntılı ve kalabalık hayatı artık bize keyif vermiyor. Geçmişimizi, köy hayatını özlüyoruz. Köyümüzü çok seviyoruz, köylülerimizle bir arada olmaktan mutluluk duyuyoruz. İnsan yaşlanınca toprak daha sevimli geliyor. Toprağın o kendine has kokusunu hissetmek, hatıralarımızı canlı tutmak istiyoruz. Hasret gidermek, geleneği yaşatmak, sosyal dayanışmayı artırmak hem de aramızda zenginlik olarak gördüğümüz sosyal sermayeye katkı yapmak üzere her yıl büyüklerimizle bir araya geliyoruz. Siz devlet büyüklerimizin de bu mutluluğumuza, buluşmamıza şahit olmanızdan onur duyuyoruz. İlk toplantımızdan bu zamana kadar hatıra fotoğraflarımızdan ayrılan büyüklerimize rahmet diliyorum. Hasta olduğu için bugün toplantımıza gelemeyenlere Rabbimden şifa niyaz ediyorum. Bize zaman ayırarak davetimize katılımınız nedeniyle başta protokol yetkililerimiz olmak üzere Ovasaraylı tüm büyüklerime Ilıca ailesi adına teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

Dünyanın fani ve hayatın kısa olduğuna dikkat çeken Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın da, “Gönül kırmaya, gönül yıkmaya gerek yok. Onun içinde hepimiz gönül alarak, güzellikleri paylaşmalıyız. Rabbim, sevgi, saygı içerisinde hayatımızı tamamlamayı, son nefesimizi vermeyi nasip etsin. Sadakayı cariyeler bırakalım. Güzel ve hayırlı evlatlar bırakalım” şeklinde konuştu.

Ulu çınarların bir araya geldiği Vali Zülkif Dağlı da, “Ovasaray kadim bir köy. Tarihi olan, tarımın yapıldığı, gelir seviyesinin yüksek olduğu bir köy. Bizim geleneğimizde oda kültürü vardı. Gelen misafir burada ağırlanır misafir edilirdi. 10 yıldır devam eden bu gelenekte onun devamı ve başlangıcı. Hatta 65 yaş üzeri ve 70 yaş üzeri olarak sınırlandırılması da anlamlı. Ilıca ailesine teşekkür ediyorum. Ne yaparsak çocuklarımız, çevremiz onu görecek. Böyle gelenekleri devam ettirmemiz lazım” şeklinde konuştu.

Programa İl Jandarma Komutanı Kd. Alb. Naim Çetinkaya, Emniyet Müdürü Arif Pehlivan, Ticaret Borsası Başkanı Naki Özkubat, daire amirleri katıldı.