Lübnan’ın güneyinde yıllardır devam eden çatışmalar, günümüzde bölge halkının bombaların gölgesinde yaşamasına sebep olurken, halk savaş istemediğini belirtiyor.
Gazze’de yaşananlar tüm dünyanın tepkisini çekerken, Güney Lübnan halkı adeta diken üstünde hayatlarını sürdürüyor. İsrail, yıllardır Lübnan’ı tehdit ederken, son günlerde Lübnan-İsrail sınırında gerilim yine arttı. Özellikle Lübnan’ın güneyinde bulunan köyler ile Hizbullah noktaları İsrail ordusunun hedefi oluyor. Sık sık bombaların düştüğü köylerdeki halk da evlerini terk etmek zorunda kalıyor. Güney Lübnan’daki köylerin bazıları yerel halk tarafından büyük oranda terk edilirken, dükkanların ise boş kaldığı görülüyor. Köyleri terk etmeyen halk ise mühimmat seslerine artık alıştı. İsrail, Lübnan hava sahasını sık sık İsrail heronları ve savaş uçakları ile ihlal ederken, İsrail uçakları başkent Beyrut’un merkezinde sonic patlamalar ile insanlar arasında paniğe neden oluyor.
2006 yılında İsrail’in işgal etmek istediği köyde yaşam sürüyor
Güney Lübnan’da bulunan Hristiyan köyü Rmaych, sınıra en yakın bölgelerden birisi konumunda yer alıyor. Yanı başlarında her gün bombalar patlamasına rağmen genci, yaşlısı artık bu duruma alıştı. Çocuklar bomba seslerinin yankısında eğitim görüyor, dükkanlar roket sesleri eşliğinde açılıyor. Köyde Lübnan ordusu askerleri ve Birleşmiş Milletler askerleri devriye geziyor. Köy halkı ise böyle bir durumda dahi yaşananlar karşısında umudunu yitirmiyor.
“Online eğitim alıyoruz”
Savaşın yaklaşık 1 yıldır yoğunlaştığını ve çevrimiçi eğitim aldıklarını ifade eden Sabine Hassas, “Bir an evvel okula dönmeyi ve barışın sağlanmasını diliyoruz” dedi.
Yaşanan savaştan dolayı birçok insanın evini ve memleketini terk etmek zorunda kaldığını belirten Alfredo Şemadan ise, “İnsanlar başka kentlere, ülkelere göç etmek zorunda kaldı. Bu çalışmaların, iş imkanlarının aksamasına sebep oldu. Ülkede barışın sağlanmasını ve her şeyin eski haline dönmesini umuyoruz” diye konuştu.
Çatışmaların 9 aydan bu yana sürdüğünü ifade söyleyen Diana Bachır Khyame de, “Her gün sesler duyuyoruz. İlk başta korkuyorduk ama zamanla alıştık. Artık eskisi kadar korkmuyoruz” ifadelerini kullandı.
Rmaych köyü sakinlerinden Magalie Zouzou Assaf ise savaştan sonra okula gidemediklerini ve dışarı çıkamadıklarını söyledi.
“Zafer diyalog yoluyla da elde edilebilir”
Rmyach köyü kilisesinin din görevlisi Fr Toni Eilas ise “Bizi böyle bir durumda değil, barış ve huzur içinde ziyaret etmenizi umuyordum. Barış içinde yaşamak için çabalıyoruz. Tüm dünyaya sesleniyorum; her şey diyalog yoluyla çözülür. Zafer de diyalog yoluyla elde edilebilir. Savaş ne yazık ki açlık, acı ve insanları evinden etmekten başka işe yaramaz. Tek arzumuz barış içinde yaşamak. Bu barışı sadece bölge için değil, tüm dünya için diliyoruz. Hiç kimse savaş ve acı içinde yaşamayı sevmez, bunun için çabalıyoruz” dedi.