Hatay’ın İskenderun ilçesindeki Hatay Büyükşehir Belediyesi Meslek Edindirme Kurs Merkezi (HATMEK) kursiyerleri depremzede kadınlar, bataklıktan topladıkları bitkileri sanata dönüştürüyor.
6 Şubat’ta yaşanan deprem sonrası hasar gören İskenderun HATMEK binası, Kurtuluş Mahallesi’ndeki yeni yerinde hizmete girdi. Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra, kursa kayıt yaptıran kadınlar bataklıktan topladıkları su sandalyesi bitkisiyle yaşadıkları afeti unutmaya çalışarak ekonomiye katkı sağlıyorlar.
Halk Eğitim ve Hatay Büyükşehir Belediyesi Meslek Edindirme Kurs Merkezi (HATMEK) bünyesinde eğitmen ve usta öğretici Azize Alay, “Şu anda 35 kişiyiz daha çok ekonomiye katkısı olması açısından ucuz malzemeyle kaliteli ürün çıkarmaya çalışıyoruz burada elimizden geldiğince de endemik olan bitkileri kullanıyoruz. Palmiye olsun, su sandalyesi, hasır otu olsun bunlar endemik olan bitkilerdir. Şimdiye kadar da kullanılmış olan bitkiler değil bunlar bir örücülük furyası oldu insanlar daha çok rattan örmeye rağbet etti, hazır ürün ıslayıp işliyorlardı. Bizler biraz daha araştırınca palmiyeyi de biz trend olarak oluşturduk. Su sandalyesini keşfettik bataklıkta yetişen bir bitki endemik olduğu için de kullanımı da ulaşımı çok kolay olan bir bitki. Öğrencilere verdik işlemesi gerçekten çok güzel ve çıkan ürünler çok güzel oluyor. Bataklıkta hiçbir işe yaramayan bir bitki bu tamamıyla bizim, şöyle söyleyeyim hasır otu toplarken fark ettiğimiz bir bitki ne olduğunu bilemediğim bir bitki resmini attım İstanbul Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı bölümüne geldiler ilgilendiler araştırdılar aslında bu başka yerden gelmiş bizim burada ortamını bulmuş olan bir bitki olduğu söylendi ve su sandalyesi otu olarak geçiyor suyun içinde içi çok fazla su dolu onları topluyoruz, baş aşağı asıyoruz bütün suyunu salıyor suyunu saldıktan sonra da ıslayıp yeniden işliyoruz ve gerçekten bakın gördüğünüz gibi çok mukavemetli. Çok kullanışlı bir bitki haline geliyor çıkan ürünler de gerçekten çok güzel. Tedarik kısmını bizim nehirlerden ve bataklıklardan toplayarak sağlıyoruz kadınlar çizmeler buraya kadar bataklığa dalıp topluyoruz. Su sandalyesinden manken yapmak, bir büstiyer işlemek veya yelek işlemek gerçekten hiç de zor değil. Zamanım yetse sergiye onları da ekleyeceğim inşallah” ifadelerini kullandı.
El sanatının terapi olduğunu ve kendisini mutlu hissettirdiğini söyleyen 53 yaşındaki afetzede Halide Bayırlı, “Depremden sonra bize daha çok terapi gibi geldi, yani hem arkadaş ortamımız hem hocamızın bize sağlamış olduğu ortam çok güzel. Üretim durumunda yani o kadar güzel şeyler üretiyoruz ki, yani pozitif yönde etkiliyor bizi unutuyoruz bütün dertlerimizi tasalarımızı her şeyi bir kenara atıyoruz. Bir tek buna odaklanıyoruz yani güzel şeyler ortaya çıkınca çok mutlu ediyor bizi. Güzel bir dönüşüm çıkıyor ortaya” şeklinde konuştu.