Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ), 2024-2025 akademik yılını TRT Genel Müdürü Prof. Dr. M. Zahid Sobacı’nın ilk dersiyle açtı. Zahid Sobacı, “İnsanlar beğenildikleri ölçüde mutlular. Toplum acı görmek istemiyor. Son 1 yılda Gazze’de yaşanan soykırım çerçevesinde birçok toplumda farkındalık yükselse de yine de devletler nezdinde bu acı görülmüyor. Çünkü kimse acıyı görmek istemiyor” dedi.
BUÜ, yeni eğitim-öğretim döneminin başlangıcını aynı zamanda eski akademisyeni olan TRT Genel Müdürü Prof. Dr. M. Zahid Sobacı’nın katılımıyla yaptı. Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen törende Bursa Vali Yardımcısı Salih Altun, Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, Keles Kaymakamı Muhammed Ali Yolal, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, Mudanya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emin Karip, kent protokolü, akademisyenler ve öğrenciler de hazır bulundu.
Salonu dolduran öğrencilere yeni dönemin açılış dersinden konuşan TRT Genel Müdürü M. Zahid Sobacı, “Bu dönemin bir ikonu olsa o da ’like’ butonu olurdu. İnsanlar beğenildikleri ölçüde mutlular. Toplum acı görmek istemiyor. Son 1 yılda Gazze’de yaşanan soykırım çerçevesinde birçok toplumda farkındalık yükselse de yine de devletler nezdinde bu acı görülmüyor. Çünkü kimse acıyı görmek istemiyor. Sosyal medyanın ön plana çıkmasıyla da gerçeklikle bağımız kopuyor. Sosyal medyadan sahte haberlere o kadar maruz kalıyoruz ki gerçeklikle ilişkimiz kopuyor. Deyim yerindeyse hakikate ilişkin hissizleşme, bir kör olma hali yaşıyoruz. Bu hakikatin, yalanla karışması değil. Hakikatin kendine olan inancını kaybetmesidir. O derece hissisleşme, o derece kör olmadır. Gazze hakikatine karşı kör olma. soykırım hakikatine karşı hissiz olma. Bunları görebilirsek, niye ’Kutsal İşgal’ belgesel yaptığımızı daha iyi anlamdırabiliriz” diye konuştu.
Enformasyon savaşlarının hâkim olduğu bir iklimde demokrasinin tehdit altında olduğunu vurgulayan Prof. Dr. M. Zahid Sobacı şöyle konuştu;
“Çünkü enformasyon savaşlarında her türlü taktik kullanılıyor. Trol orduları, sahte haberler ve komplo teorileri yayıyorlar. Bugün sosyal medyanın halini biraz düşünürsek bunlar çok somut bir şekilde karşımıza çıkıyor. Şişirilmiş hesaplar ile bazı görüşlere aslında gerçekte hiç olmayan bir takım siyasi ve fikri güçler kazandırılıyor. Dolayısıyla bu bot ve robot hesaplar aracılığıyla siyasi tartışmalara müdahalede bulunulur ve bu tartışmalar ana mecrasından uzaklaştırılıyor. Bu tarz mekanizmalarla seçmenin kararı yönlendiriliyor. Enformasyon savaşlarında argümana yer yoktur. Orada karikatürler, kısa videolar veya fotomontajlara yer vardır. 2020 ABD seçimi medyada böyle bir seçim olarak değerlendirilmiştir.”
Yükselen bir güç olan Türkiye’nin uyguladığı dış politikayla uyumlu bir uluslararası yayıncılık yapmak zorunda olduklarını aktaran Sobacı, “Türkiye, uluslararası sistemin krizlerine neredeyse meydan okuyan, bu krizleri uluslararası kamuoyuna duyurmaya gayret tek devlettir. O yüzden de daha fazla hedefe konmaktadır. Uluslararası kamuoyuna ise, bizim mesajlarımızı uluslararası kanallarımız ulaştırıyor. Dijitalleşme çağında yetersiz kalabiliyorsunuz. Bu yılın sonunda TRT Farsça geliyor; İran’ı rahatsız etmek durumundayız. 41 dil ve lehçede yaptığımız web ve radyo yayınlarını dış yayınları, daha kaliteli bir noktaya getirmek durumundayız” dedi.
BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz ise, 50 yıllık bir üniversite olmanın oldukça olgun bir yükseköğretim kurumu haline gelindiğine işaret ettiğini söyleyen Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, “Güçlü bir geleneği olan üniversiteler sınıfında yer alıyoruz. 68 bin civarında öğrencimiz var. Dünyanın 120’den fazla ülkesinden 6 bine yakın misafir öğrenciyi ağırlıyoruz. Uluslararası standartlarda projeler yürüten, araştırma geliştirme kapasitesini hızla büyüten bir üniversiteyiz. Türkiye’deki 23 araştırma üniversitesi arasında yer alıyoruz. Bu ligde kalmak ve üst sıralara çıkabilmek için ciddi bir emek sarf ediyoruz” dedi.
Uluslararasılaşma anlamında çok sayıda projeyi hayata geçirdiklerinin altını çizen Rektör Yılmaz, “Dünyanın farklı ülkelerinden öğrencilere ev sahipliği yapmak, akademisyen ve öğrenci değişim programları yürütmek, farklı ülkelerin üniversiteleriyle proje işbirliği yapmanın yanı sıra uluslararası görünürlüğümüzü artırmak ve sıralamalarda ilk bin içindeki üniversitelerin arasında girebilmek için yeni adımlar atmayı da ihmal etmiyoruz. Üniversitemiz tarihinde ilk kez Eylül ayında Uluslararası Akademik Danışma Kurulu oluşturduk. Çin’den Amerika’ya kadar çeşitli branşlarda seçkin öğretim üyelerini burada topladık. Düzenli bir biçimde onları ağırlamaya devam edeceğiz. Hem ülkelerindeki üniversitelerde yürütülen çalışmaları hem de kendi bilimsel vizyonlarını bizlere aktaracaklar. Onlarla projeler üreteceğiz, akademik çalışmalar yapacağız. Bu da bizim Uluslararasılaşma vizyonumuza önemli katkılar sağlayacak. Öte yandan akreditasyon konusunda çabalarımız da devam ediyor. Akredite olan 20’ye yakın programımız var. Bu, öğrenci diplomalarının yurt dışında da kabul olması anlamına geliyor. Gelişen dünyada üniversitelerin çok daha özel misyonları oluşmaya başladı. Bugüne kadar 300 binden fazla mezunumuz var. Dünyanın her yerinde üniversitemizden mezun olan kişilerle karşılaşabilirsiniz. Bu anlamda öğrencilerimize hem iyi bir eğitim veriyor, hem de kültürümüzü onlara en iyi şekilde aktarmaya gayret ediyoruz” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz ve Rektör Yardımcıları tarafından TRT Genel Müdürü Prof. Dr. M. Zahid Sobacı’ya çiçek ve özel yapım bir çini vazo hediye edildi. Etkinlik, katılımcıların hep birlikte Oryantasyon Günleri kapsamında stant açan öğrencileri ziyaret etmeleriyle sona erdi.