‘HAVELSAN’ın Yapay Zeka Vizyonu’ başlıklı söyleşiyle SUBÜ Konuşmaları’nın 69’uncu konuşmacısı olan ve geliştirdikleri yapay zekâ platformu ‘MAIN’in önemini vurgulayan HAVELSAN Genel Müdürü Dr. Mehmet Akif Nacar, ‘MAIN’in özel sektör ve yerli büyük dil modeli için ilham kaynağı olacağını söyledi.
Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) tarafından düzenlenen SUBÜ Konuşmaları’nın 69’uncu konuşmacısı, ‘HAVELSAN’ın Yapay Zeka Vizyonu’ başlıklı söyleşiyle HAVELSAN Genel Müdürü Dr. Mehmet Akif Nacar oldu. Moderatörlüğünü SUBÜ Teknoloji Yarışmaları Koordinatörü Dr. Öğretim Üyesi Ali Furkan Kamanlı’nın üstlendiği söyleşide; HAVELSAN’ın yapay zekâ odaklı çalışmaları ve Ar-Ge faaliyetleri gibi konular ele alındı. Programın tamamı üniversitenin YouTube kanalı SUBÜ Haber’den istenildiği zaman izlenebiliyor.
HAVELSAN’ın 1982 yılında Kıbrıs Barış Harekâtı sonrası Türkiye’ye uygulanan silah ambargolarına karşı kurulan bir şirket olduğu bilgisini veren HAVELSAN Genel Müdürü Dr. Mehmet Akif Nacar, “Şu anda Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı şemsiyesi altında faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Milli teknoloji geliştirme alanında 42 yıldır aralıksız olarak faaliyetlerimize devam ediyoruz. Deneyimli uzman kadromuz, çalışanlarımız, ileri teknolojiye dayalı yazılımlarımız, özgün çözüm ve ürünlerimizle uluslararası pazarda lider bir markayız. Geride kalan dönem içinde, özellikle yazılım alanında ülkemizin teknolojik gelişimine ve dijital dönüşümüne büyük bir katkı sağladık. Sivil alanda da pek çok başarılı projeye imza attık. Geliştirdiğimiz özgün teknolojilerin uluslararası pazarda da önemli bir yere sahip olduğunu ve rekabet edebilecek seviyeye ulaştığını söyleyebiliriz. Böylelikle ülkemizin cari açığına yardımcı olacak bir ihracat potansiyeline doğru ilerliyoruz. Yenilikçi yönümüzü sürdürmek adına her yıl Ar-Ge yatırımları yapıyoruz. Her geçen gün büyüyen bir şirket olarak, bilimsel altyapı bakımından iyi eğitilmiş genç beyinleri ülkemize kazandırıyoruz” dedi.
“Uluslararası arenada rekabetteyiz”
HAVELSAN’ın üç ana iş biriminden bahseden Nacar, “En büyük iş birimimiz komuta kontrol ve savunma teknolojileri geliştiren birimimiz. Yerli ile milli gemilerimizde ve uçaklarımızda kullanılan komuta kontrol sistemleri ve entegrasyon sistemleri bu birimimiz tarafından geliştiriliyor. Yurt dışına da ‘Advent’ ismindeki önemli bir ürün ihraç ediliyor. İkinci ana birimimiz ise simülasyon ve simülatör alanı. Bu alanda da Türkiye’de ilk ve tek şirketiz. Dünyada ise tanınıyoruz. Bu minvalde dünyada helikopter, uçak ve zırhlı araçlar gibi birçok alanda faaliyet gösteriyoruz. Şu anda da sivil havacılığa yönelik olarak hem Boeing hem Airbus simülatörleri üreterek uluslararası arenada rekabet ediyoruz. Son ana birimimiz geçmişte bilgi teknolojileri ile başladı ve siber güvenlikle desteklenerek bugün hem yapay zekâ hem de büyük veri gibi birçok yeni teknolojiyi bünyesinde barındıran bir birim haline geldi. ‘MAIN’ ürününü bu birimde geliştiriyor, ‘Kovan’ gibi kurumsal kaynak yönetimi ve ‘Odak’ gibi açık kaynak veri tabanı dönüşümünü bu birimde gerçekleştiriyoruz” diye konuştu.
“Dijital Birlik Teknolojisi”
Eskiden yapay zekanın üniversitelerde okutulduğunu ve araştırma makalelerinin sürekli yayınlandığını hatırlatan Nacar, “Ancak daha önce hiç bu kadar popüler olmamıştı. Akademik dünyada çok popüler bir çalışma alanı olmasına rağmen toplumsal hayatta insanların kullandığı ve sonuçlarını görebildiği bir ürün haline hiç gelmemişti. 2019 yılında başladığımız otonom sistemlerde ve dijital birlik konseptiyle ortaya çıkardığımız otonom sistemler alanında önemli ölçüde yapay zekâ teknolojileri kullandık. Dijital Birlik Teknolojisi sayesinde hava, kara ve denizde otonom bir şekilde hareket edebilen, sürü algoritmaları ile görev yapabilen yüksek teknolojili insansız araç ailesine sahip olduk. Çalışmalarına gece gündüz devam ettiğimiz ve kısa sürede ciddi gelişmeler kaydettiğimiz bu teknolojide, insansız kara aracı ‘Barkan’ ve insansız hava aracı ‘Baha’dan sonra, insansız deniz aracı ‘Sancar’ ve insansız kara aracı ‘Kapgan’ı ürün ailemize dâhil ederek çok önemli bir aşama kaydettik. Bu noktada üstün keşif gözetleme kabiliyetine sahip insansız hava aracımız ‘Baha’ ve onunla koordineli şekilde görev yapabilen ‘Sancar’, ‘Barkan’, ‘Kapgan’ gibi deniz ve kara araçlarımızın da ülkemizin sınır güvenliği için gelecekte büyük bir öneme sahip olacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
“20 yıllık birikimin ürünü”
HAVELSAN’ın 20 yılı aşkın süredir kamu kurumları nezdinde sürdürdüğü projelerden elde ettiği birikimi değerlendirerek kurumların süreçlerini yapay zeka platformu ‘MAIN’ ile efektif hale getirmeyi amaçladığını belirten Nacar, “MAIN; herhangi bir büyük dil modeline entegre olmadan ve herhangi bir uygulama programlama ara birimine bağlanmadan büyük veriden anlamlı veriyi ortaya çıkarma sürecini kurumlar için güvenli şekilde sunacak. Örneğin, ‘MAIN’, açık kaynak istihbaratı (OSINT) kapsamında da kullanılabiliyor. Bu kapsamda geçtiğimiz yıl yaşadığımız 6 Şubat Kahramanmaraş Depremlerinde sosyal medyadaki bilgi kirliliğinin önüne geçmek ve arama-kurtarma ekiplerine destek olmak amacıyla ekiplere açık kaynak istihbaratı ile katkı sağlanmıştı. ‘MAIN’ bundan sonraki süreçte başka girişimciler için, teknoloji şirketleri için ilham kaynağı olacak ve yerli büyük dil modelinin son kullanıcıya hitap edecek versiyonları çıkarılacaktır” ifadelerini kullandı.
“Gençlerimizin önü açık”
Öğrencilere yönelik tavsiyelerde de bulunan Nacar, “Arkadaşlarımızın durmadan çalışması gerekiyor. Çünkü gerçekten çalışacak çok fazla alan var. Biz her konuda öğrencilerimize destek oluyoruz. Hem staj programlarımız hem aday mühendis programlarımız hem yüksek lisans ve doktora öğrencilere yönelik paydaş mühendis programlarımızda HAVELSAN’da istihdam noktasında yardımcı oluyoruz. Gençlerimizin önü açık. İmkanları büyük. 20 yıl önceki, 50 yıl önceki Türkiye şartları yok. Bugün için artık dünyayla tamamen entegre, senkronize bir alt yapımız var. Bu altyapıyı değerlendirerek çok kıymetli işler, daha kıymetli işler yapabileceklerine inanıyorum” dedi.