Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Höyükteki 7 bin yıllık tarih, tez çalışmalarına ilham veriyor

ERZURUM’UN AZİZİYE İLÇESİNE BAĞLI ÖMERTEPE MAHALLESİNDE YER ALAN PULUR HÖYÜK’TE DÖRT YIL ÖNCE BAŞLATILAN KAZI ÇALIŞMALARI, CUMHURBAŞKANLIĞI KARARIYLA HIZ KESMEDEN DEVAM EDİYOR.

ERZURUM'UN AZİZİYE İLÇESİNE BAĞLI

Erzurum’un Aziziye ilçesine bağlı Ömertepe Mahallesinde yer alan Pulur Höyük’te dört yıl önce başlatılan kazı çalışmaları, Cumhurbaşkanlığı kararıyla hız kesmeden devam ediyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığının koordinasyonunda, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Rabia Akarsu’nun başkanlığındaki kazılarda, tarih sahnesine ait önemli buluntular gün yüzüne çıkarılıyor.

Yaklaşık 7 bin yıl öncesine ait taş temelli yapılar, sabit ocaklar, tahıl siloları, fırınlar ve seramik atölyeleri gibi mimari izlerin tespit edildiği kazılar, farklı üniversitelerden bilim insanlarının yanı sıra Atatürk Üniversitesinden lisans ve lisansüstü öğrencilerinin de katılımıyla titizlikle yürütülüyor. 15 kişilik kazı ekibi, tarihin izlerini sürerken aynı zamanda bilimsel çalışmalara da önemli katkılar sunuyor. Lisansüstü öğrenciler, bu kazılardan elde ettikleri verilerle tez çalışmalarını destekleyerek, bilim dünyasına yeni ufuklar açıyor.

“Kazılar Bilimsel Yayınlarla Dünyaya Duyuruluyor”

Kazı başkanı Doç. Dr. Rabia Akarsu, Pulur Höyük’teki kazı çalışmalarının, lisansüstü öğrencilerin tez çalışmalarına büyük katkı sağladığını belirterek, bugüne kadar savunulan beş yüksek lisans tezinde, özellikle bu bölgenin Erken Demir Çağı seramiklerinin incelendiğini ifade etti. Doç. Dr. Akarsu, Karaz kültürüne ait grafit astarlı seramikler ve hayvan biçimli kutsal ocak başlarının bilimsel yayınlarla duyurulduğunu vurgulayarak: “Kazı çalışmalarımızda, bölgede tek örnek olan insan yüzlü seramik parçası açığa çıkarıldı. Pulur Höyük, hâlâ pek çok kültürel zenginliği saklıyor. Ekip olarak hassasiyetle çalışarak bu izleri gün yüzüne çıkarmaya devam ediyoruz” dedi.

“Pulur Höyük’ün Ören Yeri Olması Hedefleniyor”

Doç. Dr. Akarsu, kazılardan elde edilen yaklaşık 300 envanter ve etüt niteliğindeki eserin Erzurum Müze Müdürlüğüne teslim edildiğini ve bu tarihi alanın gelecekte ören yeri olarak turizme kazandırılması için çalışmaların sürdüğünü belirtti. Kazı evinin ve bir arkeoparkın yapılmasının da planlandığını söyleyen Akarsu, “Pulur Höyük, Erzurum’un en erken tarihini yansıtan bir yer. Turizm rotasına eklenmesi hem yerli hem yabancı turistlerin ilgisini çekecektir” diye ekledi.

Rektör Hacımüftüoğlu: “Pulur Höyük, Bilimsel Çalışmalara Yön Veriyor”

Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu ise Pulur Höyük’teki kazı çalışmalarının üniversite adına gurur verici olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: “Pulur Höyük’te elde edilen bulgular, sadece Erzurum’un değil, Anadolu’nun en eski yerleşim alanlarından birinin ortaya çıkarılmasına ışık tutuyor. Üniversitemizin lisansüstü öğrencileri, bu alanda yaptıkları tez çalışmalarıyla bilimsel literatüre katkı sağlıyor ve tarihsel birikimi gelecek kuşaklara aktarıyorlar. Böylesine köklü bir tarihi gün yüzüne çıkarmak, bilimsel çalışmalarımızın uluslararası arenada daha fazla ses getirmesini sağlayacaktır. Üniversite olarak kazı çalışmalarına tam destek veriyor ve gelecekte bu bölgenin önemli bir turizm ve kültür merkezi haline gelmesini temenni ediyoruz”

Hacımüftüoğlu ayrıca kazı ekibinin disiplinli ve özverili çalışmalarını takdir ettiğini belirterek, Pulur Höyük’ün bilim dünyasına sunduğu katkıların giderek artacağını ve Erzurum’un bu kültürel mirasının korunması için her türlü desteği sağlamaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.