Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

İzmir’in kadın müzisyenleri klasik Türk müziğini günümüze uyarladı

İZMİR’İN MÜZİSYEN KADINLARI, YENİ NESİL KLASİK TÜRK MÜZİĞİNİ DAHA FAZLA GENİŞ KİTLELERE ULAŞTIRMAK İÇİN DESTEK BEKLİYOR.

İZMİR’İN MÜZİSYEN KADINLARI, YENİ

İzmir’de bir araya gelen ve kendilerine Ervah-ı Zenan ismini veren kadın müzik grubu, klasik Türk müziğini günümüze uyarlayarak gençlerin ilgisini çekti, binlerce kişiye ulaştı. İzmir’in müzisyen kadınları, yeni nesil klasik Türk müziğini daha fazla geniş kitlelere ulaştırmak için destek bekliyor.

İzmir’de bir araya gelen ve müziğe gönül veren kadınlar, Ervah-ı Zenan; yani “kadınların ruhu” adını vererek müzik grubu kurdu. 1,5 yıldır çalışmalarını sürdüren kadınlar, klasik Türk müziğini yeni nesille buluşturdu. Bu şekilde gençlerin ilgisini çeken kadınlar, çalışmalarıyla herkese örnek oldu. Çoğunluğu konservatuvar mezunu kadınlar; keman, ud, kanun, ney, tanbur gibi müzik aletlerini ustaca çalarak dinleyenleri adeta mest ediyor.

Türkiye’nin sayılı, İzmir’in ise tek kadın müzik grubu, gelen talepleri de geri çevirmeyerek konserler düzenlemeye başladı. Günümüze uyarlanan konserler, özelikle de gençlerin ilgisini çekti.

“Kadının elinin değdiği, ruhunun değdiği her şeyin güzelleştiğini düşünerek yola çıktık”

Grup üyesi Emine Başateş, gruptaki kadınların çoğunluğunun konservatuvar mezunu olduğunu söyledi. Başateş, iki kez konser düzenlediklerini ifade ederek, “Son konserimiz gayet güzeldi ve çok ses getirdi. Farklı konseptlerle yürüdüğümüz için Türk müziği diyemeyiz. Yaptığımız aslında klasik Türk müziği; ama Türk müziği adı altında farklı formlar, farklı konseptler. Onlara yer vermeye çalışıyoruz. Ervah-ı Zenan kadınların ruhu demek. Kadının elinin değdiği, ruhunun değdiği her şeyin güzelleştiğini düşünerek yola çıktık. Ayrı bir naiflik, ayrı bir incelik kattı” dedi.

“Kanunu hem eskiye hem yeniye uyarlamaya çalışıyorum”

Grubun en genç üyesi ise Selin Çayhan. Kanun çalan Çayhan, küçük yaşlardan itibaren müzikle uğraştığını söyledi. Klasik Türk müziğinin zamanla kendisinin ilgisini çektiğini ifade eden Selin Çayhan, “Müzisyen bir ailede doğdum, büyüdüm. Babam müzikle uğraşıyor. İşin içine girene kadar aslında, Türk müziğinin; inceliğini, naifliğini bu kadar yakından bilmiyordum. Biraz daha gençlere örnek olmak adına, kanunu biraz daha modern bir çalgı olarak hem eskiye hem de yeniye uyarlamaya çalışıyorum” ifadelerine yer verdi.

“Kadın grubu olarak destek görmeye çok ihtiyacımız var”

Daha geniş kitlelere ulaşmak için destek beklediklerini aktaran Selin Çayhan, “Bir konser düzenlemek istediğimizde veya konuk sanatçı davet etmek istediğimizde, konuk sanatçının; yol masrafını, uçak biletini, konaklamasını, yemesini ve içmesini grubumuz kendi çabalarıyla bu maliyetleri karşılıyor. Bu bizim için büyük bir külfet oluşturuyor. Kadın grubu olarak destek görmeye çok ihtiyacımız var. Eğer bir destek görürsek, icra etmeye çalıştığımız müziği daha büyük kitlelere ulaştıracağımızı düşünüyoruz” diye konuştu.

Türk müziğinin çok eskiye dayandığını ve toplumun gittikçe uzaklaştığını ifade eden Safiye Çayhan da şunları söyledi:

“Farklı konseptlerde gençlerin daha çok ilgisini çekebilecek şekilde devam edeceğiz. Türk müziğimiz, çok eskiye dayandığı için gençlerin çok ilgisini çeken bir müzik tarzı değil. Gittikçe de uzaklaşan bir toplum. Biz genç bir grup olarak Türk müziğimizi onlara yakınlaştırmak ve bu çağın modernize şekliyle birleştirip onları sunmak hedefindeyiz.”