Japonya, ABD, Avustralya ve Hindistan’dan oluşan Dörtlü Güvenlik Diyaloğu (QUAD) tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Hem İsraillilerin hem de Filistinlilerin adil, kalıcı ve güvenli bir barış içinde yaşamalarını sağlayacak iki devletli çözümün parçası olarak İsrail’in meşru güvenlik kaygılarını dikkate alan egemen ve bağımsız bir Filistin devletine olan desteğimiz devam etmektedir” denildi.
Japonya Dışişleri Bakanı Yoko Kamikawa, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong ve Hindistan Dışişleri Bakanı Subrahmanyam Jaishankar Japonya’nın başkenti Tokyo’da gerçekleştirilen Dörtlü Güvenlik Diyaloğu (QUAD) Zirvesi’nde bir araya geldi. Zirvenin ardından yapılan ortak yazılı açıklamada, tarafların küresel fayda adına uluslararası düzeni koruma ve güçlendirme kararlılığını yinelediği belirtilerek, “QUAD’ın kapsayıcı, dirençli, özgür ve açık bir Hint-Pasifik’e olan sarsılmaz bağlılığını, özgürlük, insan hakları, hukukun üstünlüğü, demokratik değerler, egemenlik, toprak bütünlüğü ve anlaşmazlıkların barışçıl yollarla çözümü ilkelerine verdiğimiz güçlü destek ile özgür, kurallara dayalı uluslararası düzeni sürdürme kararlılığımızı yineliyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Bölgesel ortaklarla işbirliği vurgusu
Japonya, ABD, Avustralya ve Hindistan’ın deniz güvenliği, kritik teknolojiler, siber güvenlik, insani yardım ve afet yardımı, sağlık güvenliği, iklim değişikliği, terörle mücadele, altyapı gibi konularda pratik işbirliği yoluyla Hint-Pasifik bölgesini desteklemeyi sürdürdüğü vurgulanan açıklamada, “Bölgemizdeki zorlukları ele almak için bölgesel ortaklarla işbirliği yapmaya devam edeceğiz” denildi.
“Statükonun güç veya baskı ile değiştirilmesine karşıyız”
QUAD ülkelerinin egemenlik ve toprak bütünlüğüne saygı da dahil olmak üzere uluslararası hukuk ilkelerine bağlı olduğu vurgulanan açıklamada, “Özellikle Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesinde (UNCLOS) yansıtıldığı şekliyle uluslararası hukuka bağlılığın, Güney ve Doğu Çin Denizlerindeki hak iddiaları da dahil olmak üzere küresel denizcilik kurallarına dayalı düzene yönelik zorlukların ele alınmasındaki önemini vurguluyoruz” ifadeleri kullanıldı.
İsim vermeden Çin’in denizlerdeki artan askeri faaliyetlerine atıfta bulunulan açıklamada, “Doğu ve Güney Çin Denizlerindeki statükoyu güç veya baskı yoluyla değiştirmeyi amaçlayan her türlü tek taraflı eyleme şiddetle karşı olduğumuzu yineliyoruz” denildi.
“Nükleer silah tehdidi kabul edilemez”
Açıklamada QUAD ülkelerinin korkunç ve trajik insani sonuçları da dahil olmak üzere Ukrayna’da devam eden savaşa ilişkin derin endişelerini paylaştığı ifade edilerek, “Egemenlik ve toprak bütünlüğüne saygı da dahil olmak üzere BM Şartı’nın amaç ve ilkeleriyle uyumlu, uluslararası hukuka uygun, kapsamlı, adil ve kalıcı bir barışa duyulan ihtiyacı yineliyoruz. Ayrıca Ukrayna’daki savaşın, özellikle gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkeler olmak üzere, küresel gıda ve enerji güvenliği üzerindeki olumsuz etkilerini de hatırlatıyoruz” ifadelerine yer verildi.
Ukrayna savaşı çerçevesinde nükleer silah kullanımının ya da kullanım tehdidinin “kabul edilemez” olduğu vurgulanan açıklamada, “Uluslararası hukuka riayet edilmesinin öneminin altını çiziyor ve BM Şartı doğrultusunda, tüm devletlerin herhangi bir devletin toprak bütünlüğüne, egemenliğine veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanma tehdidinde bulunmaktan veya güç kullanmaktan kaçınması gerektiğini yineliyoruz” denildi.
Kuzey Kore’ye kınama
Dörtlü zirvede Kuzey Kore eksenli güvenlik riskinin de ele alındığı kaydedilen açıklamada, “Kuzey Kore’nin balistik füze teknolojisini kullanarak gerçekleştirdiği istikrar bozucu silah denemelerini ve çok sayıda BM Güvenlik Konseyi kararını ihlal eden nükleer silah arayışını sürdürmesini kınıyoruz” ifadelerine yer verildi.
Pyongyang’a diplomasi çağrısı yapılan açıklamada, “Kore Yarımadası’nın ilgili BM Güvenlik Konseyi kararlarına uygun olarak nükleer silahlardan tamamen arındırılması yönündeki kararlılığımızı bir kez daha yineliyor ve Kuzey Kore’yi BM Güvenlik Konseyi kararları kapsamındaki tüm yükümlülüklerine uymaya ve ciddi diyaloğa çağırıyoruz” denildi.
“Gazze’deki insani kriz kabul edilemez”
Gazze’deki insani krize de değinilen açıklamada QUAD ülkelerinin 7 Ekim 2023’teki saldırıları “kınadığı” belirtilerek, “Büyük çaplı sivil ölümleri ve Gazze’deki insani kriz kabul edilemez” ifadeleri kullanıldı.
Rehinelerin serbest bırakılmasının Gazze’de hızlı ve uzun süreli bir ateşkesi mümkün kılacağı kaydedilen açıklamada bölgeye insani yardımın artırılmasının önemine vurgu yapılarak, “Tüm tarafları uluslararası hukuka uymaya çağırıyoruz” denildi.
“Çatışmanın tırmanması önlenmeli”
Tarafların Filistin meselesinde 2 devletli çözümü desteklediği belirtilen açıklamada, “Hem İsraillilerin hem de Filistinlilerin adil, kalıcı ve güvenli bir barış içinde yaşamalarını sağlayacak iki devletli çözümün parçası olarak İsrail’in meşru güvenlik kaygılarını dikkate alan egemen ve bağımsız bir Filistin devletine olan desteğimiz devam etmektedir” denildi.
İsrail’in yerleşim yerlerini genişletme politikası ve her iki tarafta da şiddete varan radikal tutumlar dahil iki devletli çözüm ihtimalini zayıflatan her türlü tek taraflı eyleme son verilmesi gerektiği vurgulanan açıklamada, “Çatışmanın tırmanmasının ve bölgeye yayılmasının önlenmesi gerektiğinin altını çiziyoruz” ifadeleri kullanıldı.