Yunus Emre, vefatının 703’üncü yıl dönümünde kabri başında anıldı.
Yunus Emre, vefatının 703’üncü yıl dönümü sebebi ile Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy’un da bulunduğu kalabalık bir heyet kabrin bulunduğu Mihalıççık’ın Yunus Emre Mahallesi’ne trenle geldi.
“Karşılama Merkezi’nin Yunus Emre Enstitüsü tarafından yapılmış olması bizleri son derece mutlu etmiştir”
Vali Hüseyin Aksoy ve beraberindekiler Yunus Emre Külliyesi ve Mezarı Karşılama Merkezi’nin açılışına katıldı. Burada konuşan Vali Aksoy, “Yunus Emre’yi anma gününde, haftasında bugün özel bir açılışı da gerçekleştiriyor olmanın onurunu ve mutluluğunu yaşıyoruz. Türk kültürü içerisinde önemli bir yeri olan Yunus Emre’nin burada her yıl yapılan etkinliklerin de bir karşılama merkezine ihtiyaç vardı. Ve bu karşılama merkezini de Yunus Emre Enstitüsü tarafından yapılmış olması bizleri son derece mutlu etmiştir. Gelen kişilere bölgeyle, alanla ilgili ön bilgilerin verilebileceği ve bölgenin tanıtımına katkı sunabilecek böyle bir merkezin yapımını gerçekleştirdikleri için Yunus Emre Enstitümüze çok teşekkür ediyorum. Bugün açılışını yaparak hizmete sunacağımız bu yerin hayırlı olmasını diliyorum. Yüklenici firmadan çalışan işçilere kadar, emeği geçen herkese teşekkür ediyor, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum” dedi.
Daha sonra Vali Aksoy ve beraberindekiler, Yunus Emre Külliyesi imamı eşliğinde Yunus Emre’nin 3 kabrini ziyaret etti. İmam tarafından kabirler ve değiştirilme nedenleri hakkında kısa bilgiler verilirken, Yunus Emre’ye de dua edildi. Son olarak etkinlik alanına geçen protokol üyelerinden bazıları günün anlam ve önemine dair konuşmalarını yaptı.
“Yunus Emre’nin dizeleri, her bir kalbe dokunarak, insani değerlerin ve ahlaki erdemin vurgusunu yapar”
Yunus Emre’yi anma etkinliğinde kürsüye çıkan AK Parti Eskişehir Milletvekili Fatih Dönmez, “Türk düşünürü ve mutasavvıf şair Yunus Emre’yi anmak için bir araya geldiğimiz bu özel günde, onun “Sevelim, sevilelim” düsturunun yüzyıllardır toplumlar arası hoşgörü ve anlayışın sembolü olduğunu bir kez daha hatırlayalım. Yunus Emre’nin dizeleri, her bir kalbe dokunarak, insani değerlerin ve ahlaki erdemin vurgusunu yapar. O, insanı merkeze alarak, farklılıklarımızla birlikte yaşamamız gerektiğini, karşılıklı saygı ve sevginin önemini göstermiştir. Şehrimiz de Yunus Emre’nin mirasını yaşatma konusunda önemli bir role sahiptir. Bu topraklar, onun felsefesinin ve değerlerinin korunup gelecek nesillere aktarılmasında örnek olacak nesiller yetiştirecektir. Bizler, bu mirası korumak ve onu anlamak için üzerimize düşen görevi büyük bir ciddiyetle yerine getirmeliyiz. Yunus Emre’nin felsefesi, bizi insan olmanın özüne, temel erdemlere geri döndürür. Yalan, fesat, kavga, mal mülk hırsı, kin tutmak, kendini beğenmişlik ve bencillik gibi erdemlere zıt davranışlarla mücadele etmemiz gerektiğini tekrar tekrar hatırlatır” ifadelerine yer verdi.
“Yunus’a göre, insanın dünyaya geliş gayesini bilmesi için sevmesi ve düşünmesi gerekir”
Son olarak kürsüye çıkan ve Yunus Emre’den övgüyle bahseden Vali Aksoy şöyle konuştu;
“Yunus Emre, kavganın değil, barışın; kötülüğün değil, iyiliğin; ayrımcılığın değil, birliğin; hasedin değil hoşgörünün kaynağını insanın özünde bulur. Yunus’un insanlığa bakışı, eşref-i mahlûk olan insanla başlar. Yunus’ta insan, kendi içinde bir âlemdir. Onda, hiçbir varlıkta olmayan bir ruh vardır. Kâinatın sırrı ve dört kitabın manası, insanoğlunun içindedir. Yunus, şiirleriyle bu gerçeği ortaya koymuştur. Yunus Emre’yi yücelten, gönüllerimize taht kurmasını sağlayan ve unutulmazlar arasına koyan, O’ndaki insan sevgisidir. Yunus’a göre, insanın dünyaya geliş gayesini bilmesi için sevmesi ve düşünmesi gerekir. İnsan, nefsini terbiye etmeli ve yaratılmışı Yaradan’dan ötürü sevmelidir. Yaradan’a ulaşmanın yolu, “Benim bir karıncaya ulu nazarım vardır” bilinciyle cümle yaratılmışlara sevgi ve saygı duymaktan geçer. Bu çerçevede, dünyaya dava için değil, mana için, kavga için değil, sevgi için geldiğini, dostun evinin gönüller olduğunu ve gönül yapmak gerektiğini söylemektedir. Tanımak, tanışmak, sevmek, sevilmek ve işi kolay kılmak gerektiğini, dünyanın geçici olduğunu belirtir. Yunus, gönül insanı ve sevgi aşığıdır. Gönül yıkmayı büyük günah sayar. Gönül gözüyle görür, sevgi diliyle söyler, sevgi işitir. İnsanı insan yapan öz, yaratılışındaki sevgi cevheridir. Ona göre sevgi, var olmanın yegâne sebebidir. Sevgi ve birlik, insanın kazanabileceği en güzel ve en üstün vasıflardır. Bu bir anda olacak iş değildir. Zaman ve emek ister. Sevgi ve birlik, gönül terbiyesinden geçenlerin makamıdır. Yunus, bu özellikleri kazanabilmek için Tapduk Emre’nin dergâhında kırk senesini vermiştir. Yunus Emre, eserleri, sanatı ve hayatıyla Azerbaycan’dan Balkanlara, yüzyıllardan beri halkın dilinde olmuş, şöhret ve tesiri bugüne kadar ulaşmıştır. Orta Asya’da Ahmet Yesevi ve dervişlerinin hikmetleriyle başlayan dönemi, şiirleri ve ilahileriyle Anadolu’da devam ettirmiştir. Yunus Emre, 700 yıldır gönlümüzün tercümanı, sevgi medeniyetimizin dilidir. “İşitin Ey Yarenler” diye bizi sevgiye, bilgiye ve hakikate davet etmektedir.”
Konuşmaların ardından Kur’an-ı Kerim tilaveti yapılırken Eskişehir İl Müftüsü Bekir Gerek tarafından dua edildi. Programda son olarak Antakya Medeniyetler Korosu sahne aldı. Anma etkinliği halka Yunus Aşı dağıtılmasıyla sona erdi.
Programa Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, AK Parti Eskişehir Milletvekili Fatih Dönmez, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, Eskişehir İl Emniyet Müdürü Yaman Ağırlar, Eskişehir İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Erhan Demir, AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak ve çok sayıda protokol üyesi ile vatandaşlar katıldı.