NERESİNDEN TUTSAK

Emekliler yılı ilan edilen 2024’ü bitsin diye dört gözle bekledik. Zira 2024 yılında çekmediğimiz çile kalmadı, bin bir musibet yaşadık. Ancak unuttuğumuz bir şey vardı: şu ünlü sözü unutmuştuk, “Gelen gideni aratır.” Yani 2025 gözünü açar açmaz tokadını yapıştırdı. Trafik cezalarından tutun pasaport harçlarına kadar, yurt dışından getirilen telefonlara ödenecek para ise “astarı yüzünden pahalı” sözünü kullansak yanlış olmaz. 2024 yılında yurt dışından getirilen telefonlara ödenecek IMEI kayıt ücreti 31.692 TL iken, 2025 yılında bu rakam 45.614 TL oldu. Pasaport harçları %45 zamlandı, trafik cezaları da zamlardan nasibini aldı.

 

Bazı örnekler verirsek: kırmızı ışıkta geçmenin cezası 1.506 liradan 2.157 TL’ye yükseldi, alkollü araç kullanma 6.439 TL’den 9.267 TL’ye, ehliyetsiz araç kullanma 12.977’den 18.677’ye yükselmiş. Kısacası 2025 zamlarını yazmaya kalksam kesin yorulurum, boşuna sizleri yormayayım.

 

Tüm bu zamların üzerine market poşetine zam gelmez mi? Market poşeti %100 zamlanmış, vah ki ne vah! Haber bültenlerinde neredeyse birinci haber olarak verildi, çok üzüldüm anlatamam.

 

Asgari ücretli ve emekliler, verilen zamdan sonra perişanlığı devam eden emekliler, son olarak Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın bir refah payı verip vermeyeceği merakla beklenirken, sadece “fahiş fiyatla satış yapanları boykot edin” demekten öte gitmedi. Sayın Cumhurbaşkanım, bırakın fahiş fiyatı, biz emekliler indirim marketlerine bile gidemiyoruz. Marketlerden alışveriş yapmak için ikinci bir iş yapmak zorunda kalan emekliler, karnını adam gibi doyurabilmek için ikinci bir işte çalışırken hayatlarını kaybediyorlar. 2024 yılında 512 emekli çalışırken öldü.

 

Emekliler insanca yaşamak için ölümü bile göze alabiliyorken, yine bu ülkede bakın neler oluyor: Avrupa’da yapılan bir araştırmaya göre 17 havalimanı arasında İstanbul Havalimanı birinci olmuş. Corriere della Sera muhabiri Leonardo Berberi tarafından yapılan araştırmaya göre, İstanbul Havalimanı 17 havalimanı arasında birinci oldu. Hangi kategoride derseniz, temel yiyecek içecekte İstanbul Havalimanı öyle bir rekor kırmış ki anlatılamaz.

 

Yiyecek içeceklere şöyle bir göz atalım: yarım litre su 6 Euro (yani 216 TL), aynı su Frankfurt Havalimanında 4.75 Euro. İstanbul Havalimanında bir espresso kahve 6 Euro, cappuccino 9 Euro (yani 324 TL). Sadece içeceklerde değil, yiyeceklerde de rekor bizde: sade bir kruvasan için 16.5 Euro, jambonlu ve peynirli sandviç 16.5 Euro, portakal suyu 8 Euro. Güzel değil mi?

 

Ülkenin içinde bulunduğu durum mükemmel, her şey yolunda: eğitim, sağlık, adalet, ekonomi, sanayi, teknoloji… Say sayabildiğin kadar! TBMM’ye gönderdiğimiz vekillerimizin her biri ayrı bir değer, bu ülke için gecesini gündüzüne katıyor, insanların refahı için, huzuru için çabalıyor desem de inanmayın.

 

Benim çok garibime gittiği için sizinle paylaşmak istedim: Mecliste bütçe görüşmelerinde bir vekil Türkiye’nin teknoloji fakiri olduğunu söylemiş. AK Parti Grup Başkan Vekili Leyla Şahin Usta hanımefendi çok kızmış olmalı ki konuyla ilgili açmış ağzını yummuş gözünü. Usta, “2002’de bu ülkede traktör yoktu, bizim İHA’ları, SİHA’ları görmüyorlar. Onları ileri teknoloji olarak görmeyenlere şunu söylerim: 2002’de bu ülkede traktör yoktu. Yarın öbürsü gün uzaya girişimimizi başlatıyoruz,” deyince, CHP Grup Başkan Vekili Gökhan Günaydın, “Türkiye 1926 yılında Kayseri’de Motor A.Ş. kuruldu ve 1934 yılında Kayseri’de yapılan ilk uçağımız Kayseri-Ankara uçuşunu gerçekleştirdi. 1955 yılında ise ilk traktörümüz yapıldı. Bunları bilmemeniz çok normal, tarihi Fesli Kadir’den öğrenirseniz bilemezsiniz,” yanıtını verdi.

 

Bu konuşmalar normal mi anormal mi bilemiyorum. Ancak anormal olmayan bazı olaylar var, onları da bilin istedim. Önce normal bir olay: Sendikaya üye oldukları için işten atılan Polonez işçilerinin direnişi mutlu sonla noktalandı ve işlerine döndüler. Asıl olmaması gerekenler: Antalya Havalimanında bir yolcunun eşyalarını kontrol eden yetkililer bir maymun yavrusu buldular. Canlı hayvan kaçakçılığına girdiği için yavru maymuna el konulurken vatandaşa resmi işlem yapıldı. Birkaç gün sonra İstanbul Havalimanında bir goril yavrusu yakalandı. Bunlar “biz hayvan severiz” diyebilir, ancak iki gün sonra yine İstanbul Havalimanında iki timsah yakalandı. Hadi bu arkadaş da “hayvan severim” desin de görelim!

 

Kalın sağlıcakla.